2 Eylül 2008 Salı

Kürkçü dükkanına dönüş


10 gün pek çabuk geçti. Daha dün gibi aklımda blogu yanlış kişiye teslim etmeye çalışmam...

Futboldan kısmen uzak; tarihle, macerayla, eğlenceyle dolu 10 gün geçti. Atina'dan Panathinaikos atkımı çaktım. Nedendir bilmiyorum ama bu renklere bi sempatim var. Celtic'i de Boston'u da çok severim. Yoncaları seviyor muyum neyim?




Atina'dan sonra yolculuk İtalya'ya oldu. Bari, İtalya'nın futbol ülkesi olduğunu gösterdi bizlere. Bari sokaklarında Beşiktaş formalarıyla dolaşırken gözler hep formalardaydı. İtalyan gençleri pek meraklı futbola. Çoğu hangi takım olduğunu kestirmeye çalıştı; kimisi tutturmuş, kimisi çıkaramamıştır heralde. Bir Cafe'nin önünden geçerken 20 yaşlarında birisi durdurdu. Beşiktaş dedi. Belli ki formayı tanımıştı. Muhabbet etmeyi çok arzu ettim ama tek bildiği dil İtalyancaydı; o da bende yoktu. Tuttuğu takım diğer konuştuğum herkes gibi Bari'ydi. Bari'de Bari tutulurmuş. Nokta.

Ahh ne olurdu; İtalyanca biliyor olsaydım. Cafe'de iki İtalyanla futbol konuşabilseydim...

1 yorum:

deepman dedi ki...

eskişehir'de de eskişehirspor tutulur bi öğrenemedin ya..