31 Ekim 2010 Pazar

La Liga: Hercules 1-3 R.Madrid & Barça 5-0 Sevilla


Dün futbola doydum. Hatta gece beynim sulanmış haldeydi. Eskişehirspor-Ankaragücü maçıyla başlayan günü, Arsenal- West Ham, Galatasaray-MP Antalyaspor, Hercules-Real Madrid ve son olarak Barcelona-Sevilla maçıyla taçlandırdım. Maç arasındaki boşlukları da Man Utd -Tottenham ve Milan - Juventus ile doldurdum...

İspanya Ligi iki şampiyonun çıktığı bir lig. Lig şampiyonu ve lig 3.sü. İlginçtir, ligin 3.sü, lig 2.sinden daha mutlu bitiriyor ligi. Ligin ikincisi başarısız, üçüncüsü başarılı ilan ediliyor. La Liga'da her hafta en az iki maç zevkle izlenir. Barca ve Real'in maçları. Dün de kaçırmadın tabi...

Real Madrid için zor bir deplasmandı Hercules. Ligdeki konumu iyi olmasa da büyük takımlara karşı dirençli ve istekli oldukları aşikar. Ligdeki iki galibiyetini Barça ve Sevilla'dan aldılar. Büyük takımlar karşısında farklı bir motivasyon ile oynuyorlar. Takımın bir başka özelliği ise hücum hattı. Trezeguet, Valdez ve Portillo. Bir bakıma Antalyaspor'u anımsatıyor bana: Necati, Veysel, Tita, Djiehoua...

Maça erken bulduğu golle başlayınca savunmaya çekildi Hercules. Real Madrid'e karşı 80 dakika savunma yapmak ve gol yememek kolay değil. Benzer durum Barça karşısında da geçerli. Di Maria'nın golüne kadar dayandılar, sonrasında direçleri hepten kırıldı. 85'de sahneye Ronaldo çıktı ve 2 tane salladı. 3.'yü bile atıyordu. Cristiano'nun ilk golünde büyük emeği olan Marcelo'nun kendine olan aşırı güveni beni çok rahatsız ediyor. Takımda kaleyi en çok deneyen oyuncu belki de. Xabi ve Ronaldo bile o kadar gereksiz şut çekmiyor... Son olarak Cristiano'nun 12. golüne ulaştığını, bu ay oynadığı 9 maçta 13 gol attığını not düşelim.. Real Madrid onun için Mr. October demiş...


Barcelona ise rahat bir galibiyet aldı. Sevilla eski Sevilla değil. Kaleci Palop'un ve Jesus Navas'ın olması durumunda bile Barça'ya karşı çok fazla direnemezlerdi. Sevilla ile Barça-Real arasındaki makas her geçen gün açılıyor. Doğru transfer stratejileri saha dışında takımı yükseltiyor ama saha içine yansımıyor. Messi'nni erken golü ve Konko'nun kırmızısı maçı kopardı. Bunlar olmasa daha desturlu bir galibiyet gelirdi. Villa'nın golü muhteşemdi. Golde bir santrforun yapması gereken herşeyi yaptı David Villa. Ders olarak okutulacak bir goldü...

Real Barça kazanmaya devam ediyor. Durum geçen yıldan farklı olmayacak. 3. ile 2. arasındaki puan farklı ligin ikinci yarısından itibaren çift hanelere çıkar.

Hiç yorum yok: