13 Kasım 2009 Cuma

Ankaragücü Fiyaskosu #2


Dışarıda durum nedir bilmiyorum ama bizim ülkemiz böyle işte; dayın kralsa sen de kralsın.. Ahmet Gökçek kimdir, necidir bilmiyorum. Buralara nasıl geldi en ufak bir fikrim yok ama Melih Gökçek'in oğlu olmasaydı bugün nerede olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Nerede olacağını bilmiyorum ama nerede olmayacağını biliyorum. Bugünkü konumuda olmazdı, Ankaragücü başkanı olamazdı...

Dün yaptığı açıklamalardan hemen sonra yazmak istedim ama denizin biraz durulmasını beklemenin daha iyi olacağını düşündüm. Deniz duruldu derken yeni bir dalga daha geldi ve gelecek de...

Ahmet Gökçek'in açıklamaları oldukça komikti. Kulübün hocası olarak Hikmet Karaman'ı istemediklerini ancak sözleşmenin ağır olması sebebiyle yolları ayıramadıklarını ima etti(Karaman'ı bu konuda tebrik ediyorum; sonunda kafası çalışan bir adam görmek güzel). Yolları ayıramayınca hocayla bir şekilde anlaşmak yerine sözleşmenin geçerliliğini sorgulamak da ilginç tabi. Aileden gelen bir alışkanlık olsa gerek bu da. Son noktada araştırılmış ve eski başkanın imza yetkisi olmadığına karar verilmiş. Burası gerçekten komik ve komik olduğu kadar sinir bozucu...

Başkanın imza yetkisi yoksa kimin var?

Madem imza yetkisi yok, o dönemde yapılan bütün anlaşmalar geçersiz mi? O dönemde alınan futbolcular bugün elini kolunu sallayarak gidebilir mi?

İmza geçersizse TFF Hikmet Karaman'a nasıl çalışma lisansı verdi?

İmza mı geçersiz yoksa Hikmet Hoca mı istenmiyor?

Ki bugün yapılan açıklamada bunlara açıklık getirildi ve imzanın geçersizliğinin sözkonusu olmadığı söylendi. Elbette Ahmet Başkan'ın buna verecek cevabı vardır...

Bunlar gerçekten mide bulandırıcı şeyler. Yönetim Hoca ile çalışmak istemeyebilir. Bu en doğal hakkı. Ancak sözleşme neyse odur. Bunu eski yönetim yaptı demek manasız. Yeni yönetim eski yönetimin imzaladığı herşeyi kabul ederek gelir. Yeni yönetim geldiğinde ben bu futbolcuları istemiyorum bu anlaşmalar geçersiz olsun diyemez.

Yönetimin uyguladığı yöntem çok amatörce ve etik değil. Antrenman saatini değiştirmek, gayrı resmi yollardan hocaya istenmiyorsun demek. Hoca gitsin diye onu yıldırmaya çalışmak. Sözleşmede eksiklik aramak...Bunlar sıradan...

Umarım Hikmet Karaman davasından vazgeçmez.

TFF de artık olaya el atsın... Biri durdursun artık...

Hiç yorum yok: