27 Mart 2009 Cuma

İspanya-Türkiye


Seçim sebebiyle haftasonu Ankara'da olacağım. Gitmeden İspanya-Türkiye hakkında da iki kelime birşeyler yazayım dedim.

Milli takımlar teknik direktörü Fatih Terim'e özel bir antipatim var. Bunun sebebi Fatih Terim'i hoca olarak beğenmemem ve önyargılı biri olarak görmem. Oyuncu tercihlerine daha önce eleştiri getirmiştim.

Milli takımın gücü belli. Zayıf olduğumuzu söyleyemem ama formda ve çok daha kaliteli bir ekibe karşı oynayacak olmamız sebebiyle çok da umutlu değilim maçtan. Defansı İspanya'nın standartlarının altında, özellikle Puyol'un olmaması bizim için büyük avantaj. Ramos'u görmezden gelirsek, çok da aman aman bir defansı yok; Ancak Casillas o açığı örtmeye yetebilir. Peki buna karşı bizim hücum hattımız nasıl? Nihat ve Semih güvenilebilecek oyuncular ancak ikisinin de çok formda olduğunu söyleyemem. Hücum hattına destek verecek olan Arda-Tuncay ikilisi en büyük kozumuz görünüyor...

Ortasahada İspanya çok daha ağır basıyor. Xavi-Iniesta ikilisinin olmaması sevindirici ama yerine oynaması muhtemel adamlar Xabi-Senna da bize sıkıntı çıkarabilir. Bizim takımın en iyi ortasahası Aurelio, Senna'dan daha iyi değil...

Hücum hatlarından bahsetmek dahi istemiyorum. Villa-Torres, Türkiye savunmasını dağıtır. En iyi savunmacı görünen Emre Aşık'a okul takımına yeni katılmış çocuk muamelesi yaparlar. Göbekte Balta ya da Kaş oynayacak gibi duruyor. Balta oynarsa sol bek zayıf kalacak, Kaş oynarsa göbek. İbrahim Kaş'ı Terim olduğundan fazla abartıyor. Getafe'de 18'e girmekte zorlanıyor Kaş. İspanya hücum hattı karşısında hata yapmaya çok müsait. Ben her zaman takımında da oynayan oyuncunun milli takımda oynamasından yanayım. Bu bağlamda İbrahim Kaş'ı aday kadroya dahi çağırmazdım.

Kağıt üstünde İspanyolların ağır bastığını hepimiz kabul ederiz. Fakat topun yuvarlak olduğundan yola çıkarsak, her türlü sonuca da açık olmak gerekir. İki maçtan alacağımız 2 ya da 3 puan bizim için son derece iyi olur. 1 puan kurtarmaz; puansız kapatmak sonumuzu hazırlar.. 4 harika olur... 6 puan almak 5 puan almaktan daha imkansız görünüyor...Umarım yanılırım ...
Yazının başında da dediğim gibi Pazartesiye kadar şehir dışındayım; çok büyük ihtimalle yazma olanağı bulamayacağım...

2 yorum:

Her Yol Roma dedi ki...

"İbrahim Kaş'ı Terim olduğundan fazla abartıyor". Hocam sence Belözoğlu ya da Batuhan şu kadroya girmeyi hakediyo mu peki? Batuhan'ın A takım düzeyinde oynadığı maç sayısı 15-20 bile değildir. İspanya maçı için bazı bloglarda 11 için bile adı geçiyor.

Ayrıca bence de takımlarında oynayan adamların çağrılması ve oynaması lazım. Özellikle de stoperde..

Saygılar

YK dedi ki...

Takımlarında oynayan oyuncuların çağırılmasına kesinlikle katılıyorum...
Belözoğlu kişilik olarak kesinlikle haketmiyor ama performansı iyi. Batuhan konusuna gelince Türk futbolunun geleceği kontenjanından giriyor milli takıma. Şu andaki performansı kötü değil ama Anadolu takımlarında daha iyi performans gösteren forvetler varken (Taner Gülleri), onun alınması tamamen genç ve gelecek vaadediyor oluşu. İlk 11 oynaması komik olur...