7 Mart 2009 Cumartesi

Hacettepe-Beşiktaş


Takımı tek önlibero-çift forvet ya da çift önlibero-tek forvet görmeye alışıktık ama çift önlibero-çift forvet görmeye pek alışık değildik, üstelik Delgado varken. Bunu Delgado yokken yapsa tipik 4-4-2 derdim, ama Delgado olunca işler karışıyor tabi...

Denizli geldiği günden beri hangi sistemle oynadığını pek kimse çözemedi, ortada çözülecek bir durum da yok esasında, zira Denizli rakibe göre sistem değiştiriyor ve standart sistemleri pek tercih etmiyor. Özellikle orta alanı kalabalık tutacak şekilde, çıkardığı 11 üzerinde mevkii bazında değişiklik yapıyor...

Bü maç için söylemiyorum, sahaya çıkan kadro açıklandığında herkesin 4-2-3-1 de mutabık olduğu bir anda takım 4-3-3 oynayabiliyor. Takım kazandıkça kimse bunları çok kurcalamaz ama puan kayıpları başlarsa Denizli eleştirilerin odağı olur...

Toraman son haftalarda bekteki iyi futboluna rağmen asıl mevkii göbeğe dönmüş yanına da çok şükür Zapo'yu monte etmiş Mustafa Hoca. Sağ bekte Toraman'dan sonra Ekrem'in olması savunma açısından Beşiktaş'ın sağını zayıflattı, üstelik önünde sürekli bir kanat oyuncusunun olmaması, ileri çıkışları iyi yapan Ekrem'i zorladı...

Ekrem konusuna girecek olursak, savunma yönünü güçlendirdiği takdirde Beşiktaş ve Türk futbolu iyi bir sağ ve sol bek kazanabilir. İkinci bir Gökhan Gönül çıkarabilir Beşiktaş. Üstelik her iki kanatta da oynayabilen bir Gökhan Gönül. Yaşı itibariyle belki Gökhan kadar sükse yapmayacaktır ama Beşiktaş ve Türk futboluna bek sıkıntısı çektiğimiz şu dönemde ilaç gibi gelecektir...

Önliberoda Ernst-Sivok ikilisi tercihini ben de destekliyorum. Her ikisinin de hem savunma hem hücum yönü iyi. Elbette ki ikisi de savunma ağırlıklı oyuncular ama bir Avrupa maçı olmasa da Anadolu takımlarıyla yapılan maçlarda hücumda da oldukça faydalı olabilen oyuncular. Beşiktaş'ın yediği atakların büyük bölümü Beşiktaş'ın sağ kanadından geldiği için yenilen iki golde ve Hacettepe'nin geliştirdiği ataklarda bu ikiliyi çok suçlamak istemiyorum. Ekrem'in savunma yönünü geliştirmesi durumunda-ki bunu bu yıl için beklemiyorum- Beşiktaş bugün yediğinden çok daha az atak yiyecektir.

Büyük takımsan, maçı kazanmak istiyorsan, topla sen oynayacaksın. Topla oynamak için de ya top kaptırmayacaksın ya da top kazanacaksın. Beşiktaş'ta top kaptırmaya müsait oyuncuların bugün kadroda olmaması sevindiriciydi. Gökhan Zan, Serdar Özkan ve Cisse'nin olmaması Beşiktaş için bir avantajdır.

Beşiktaş bugün muhteşem bir 20 dakikanın ardından rölantide bir maç götürdü. Sabıkalı Hakan son anlarda yüreğimizi ağzımıza getirse de maçta yaptığı kritik kurtarışlar için teşekkürü haketti. Delgado ve Nobre'nin golleri güzeldi, Bobo'nun da (Recep sağolsun) gol atması sevindiriciydi. Özellikle hafta arası Ankaraspor ve bugün Hacettepespor maçlarında gollerin Yusuf- Delgado-Bobo gibi vasat dönem geçiren ve gole moral olarak ihtiyacı olan oyunculardan gelmesi takıma moral açısından olumlu katkı yapacaktır diye düşünüyorum. Nobre'nin de bugün attığı golle ligde çift hanelere geçişi Figer'i mutlu etmiştir heralde...

Beşiktaş bugün aman aman oynamasa da kazanacak kadar oynamayı bildi. Trabzonspor'un Konya'ya 3 puan bırakması moralleri arttırır. Beşiktaş'ın haftaya Gençlerbirliği maçından galip gelmesi gerekir. Bu şekilde daha önce de yazdığım gibi Sivas deplasmanı öncesi 3'te 3 yapılmış ve zorlu deplasman öncesi moraller yüksek olacaktır...

Nobre ve Toraman'ın haftaya sarı kart konusunda dikkatli olması gerekir. Sivas maçı öncesi savunmanın ve hücumun en formda elemanlarını kaybetmek hoş olmaz...

Son olarak, hafta arası Hacettepe'ye lafımı esirgememiştim, çok şükür yüzümü kara çıkarmadılar...

1 yorum:

deepman dedi ki...

haha. son paragraftaki yorum komik kacmıs. hafta arası soylediklerinle adamlar cok farklı oynadılar ve az kalsın da puanı alıyorlardı. kara çıkarmadılar diyosun ya güldüm yani. tebrikler 3-2lik galibiyet için.