Uzun bir aradan sonra deplasmanda kazanabildi Beşiktaş. Kazanması değil, bu kadar uzun süre kazanamaması şaşırtıcı aslında. TSL'de çift forvet ve sağlam bir önlibero ile baskılı oynadığın zaman anadolu deplasmanlarında kazanmak çok zor değil...
Futbolcuların isimlerini altalta yazdığında ben klasik 4-4-2 şeklinde bir Beşiktaş beklerim. Dörtlü defansın önüne Cisse-Ernst ve kanatlara da Tello-Serdar. Fakat Beşiktaş ortasahası çok karışık. Tello ortaya çok geliyor, Serdar ise genelde topun olmadığı bölümde kalıyor. Gerçi Serdar'ın topun olmadığı bölümde olması top ile birlikte olmasından daha kötü sayılmaz.
İlk dakikalarda az biraz baskılı göründü ama sonra ilk yarı boyunca yine ortasahada top yapıp ileriye aktaramayan, son vuruşları tamamen sıfır bir Beşiktaş izledik, üstelik pozisyon da veriyordu.
İlhan Özbay oyunda kalsaydı sağ taraftan ciddi sıkıntı çıkarırdı Beşiktaş'a. Üzülmez savunma olarak kötü değil ancak önünde kimse olmayınca Gaziantepspor sağ kanattan çok rahat gelebiliyordu. Aynı durum sol için de geçerli, yani Beşiktaş'ın sağı...
Tipik 4-4-2 oynayacaksan eğer -ki göbekten değil de kanatlardan oynayacaksan- beklerin hücumda da iyi, örneğin Gökhan Gönül gibi; Kanattaki oyuncularında fazla göbeğe girmeden kanatlardan düz koşu yapabilen oyuncu olmalı. Bir de orta saha çizgisi civarında da savunma hattında yer almalı. Beşiktaş'ın bekleri Toraman'ın 3. goldeki büyük katkısına rağmen hücumcu bek değil. Toraman defansın göbeğinden devşirme sağ bek adamı. Üzülmez hücumda hemen hemen hiç olmayan bir adam. Serdar Özkan için ayrı bir post açmalıyım, Tello bu dört adamdan 4-4-2 için en uygunu...
Beşiktaş bu ligin en çok korner kullanan takımı ancak kornerleri hep harcayan takımı. 3. korner golünü bu maçta attı ve hep yapması gerektiği şekilde attı. Mustafa Denizli'nin futbolcuları oturtup Manchester United maçlarını izletmesi lazım. Kornerde birbirine bu kadar zıt iki takım. Birisi amaçsız kormer kullanırken diğeri kornerleri nimet kabul edip sistemli korner kullanıyor.
İkinci yarı erken gelen gol takımın üzerindeki havayı değiştirdi, bundan 2 dakika sonra Tello'nun golü gelince Beşiktaş rahatladı. Takım rahat olunca farklı oynuyor. 2-0'dan sonra maç çok zevkli oldu. Antep gol için açıldı Beşiktaş kontra aradı.
Bobo yedek kulübesinde kala kala futboldan uzaklaşmış. Maç boyu bütün defans arkasına sarkıtılan toplarda ofsayta düştü. Cisse ortasahada geziniyor, bildiğim kadarıyla takımda en çok kazanan oyunculardan birisi, yazık!
Ernst'in gelişi ortasahayı kısmen toparladı, takıma Delgado-Holosko-Ekrem lazım. Özellikle Ekrem ve Delgado'yu çok arıyor Beşiktaş. Holosko geçen seneki Holosko olsa onu da listeye eklerdim. Ekrem ileriye top çıkarabilen bir oyuncu ve şu anda Beşiktaş onun eksikliğini çok çekiyor. Delgado olmayınca da oyun kurmakta zorlanıyor. Gerçi öyle bir derdi yok, çünkü hiç bir pozisyonda sistemli, düzenli gelmiyor Beşiktaş. Uzun toplarla Nobre'yi arıyor, onun indirmesini bekliyor. Böyle şampiyon olunmaz...
Ekrem ve Delgado'nun gelişi olumlu katkı yapacaktır takıma. Beşiktaş'ın yapması gereken ilk 20 dakika çok koşuğ baskı kurup golü bulmak ve sonra rahat bir oyun sergilemek...Antep deplasmanından 3 puan iyidir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder