7 Şubat 2009 Cumartesi

Cezalandırmak


Kezman üzerinden girelim konuya. Kezman, İngiltere-İspanya-Türkiye gezilerinin ardından soluğu Paris'te almıştı. Belki Hollanda'daki Kezman döner ümitleriyle kiraladı PSG ama umduğunu bulamadı. Kezman Türkiye'dekinden farksız, hatta daha kötü bile diyebiliriz. Kayserispor maçında gol atınca geri mi döndü acaba dedirtti ama sonra yine sus pus...

Futbolcu sahada konuşamayınca tepkisini, enerjisini başka şekilde dışa vuruyor. Bordeaux maçındaki tepkisi ona 15 güne patladı. 15 günlüğüne kestiler Batman'i...

Kezman'ın takımdan kesilmesi çok umrumda değil açıkçası, ben bu cezanın mantıksız olduğunu düşünüyorum. Oyuncuyu takımdan uzaklaştırmak oyuncuyla birlikte takıma da zarar verir. Kezman için demiyorum bunu zira onun takımdan uzaklaştırılması çok da zarar vermez PSG'ye ama genel olarak bu cezanın mantığının sorgulanması gerekir.

Sözkonusu kişi Kezman değil de Gerrard olsaydı mesela. 15 gün ya da 5 gün takımdan kesmek takımı da bozmaz mı? Misali sene başında Beşiktaş'taki terlik kavgası. Her ikisi de kadro dışı bırakıldı -ki ikisi de şu anda ilk 11- . Kim kaybeder? Kulüp kaybeder. Kulüp kaybettikten sonra futbolcu herşeyini kaybetse kaç yazar. Cezayı veren kulüp kendine neden zarar verir ki?

E peki ne yapmak lazım. Basacaksın para cezasını. Futbolcu para için oynar. Amaç onun bir daha yapmamasını sağlamak, davranışından dolayı onu cezalandırmak değil mi? O halde ver para cezasını gör bak bir daha yapıyor mu? Hem kulübe de döner sermaye olur, fena mı...

2 yorum:

PIERREMANU dedi ki...

Hiç ilgisi yok ama Fenerbahçe forması çok yakışıyordu Kezman'a.

CaRtMaNtR dedi ki...

Yanlzı bu noktada sportif başarıdan ziyade klübün marka değerini korumak adına bu tür cezalar verilmesi mantıklı olabilir. Fakat bu durumdada bunun dozajını iyi ayarlamak gerekir aksi halde yersiz disiplin gösterileri olarak algılanırki buda işi çığırından çıkarır.