İstatistikler çoğu zaman faydalı olabiliyor ancak bazen istatistikleri kullanmanın anlamsız olduğu yerler vardır. Sonucu belli olan bir durumu, istatistikle açıklamaya çalışmanın anlamı yok. Çok teorik oldu, örnekle açıklayalım:
Mesela bugün kalecilerden iyi antrenör olur mu sorusu, Şenol Güneş'in teknik direktörlük kabiliyetini sorgulamak için gereksiz bir sorudur. Kaleciden, tarih boyunca antrenör çıkmamış olsa dahi Şenol Güneş bugün bu soruyla değerlendirilemez. Eğer Şenol hoca 37 yaşında, kariyerinin henüz başında bir adam olsa istatistiklerle sorgulanabilir ve geleceğe dair öngörü yapılabilir ancak teknik direktörlüğe yıllarını vermiş ve başarılı olmuş bir adamın hala hocalık kariyerinin öncesiyle değerlendirilmesi büyük hatadır. Öncesinde kaleci olsa ne farkeder, malzemeci olsa ne farkeder. Adam başarılı olabilir mi sorusunun cevabını vermiş zaten.
Bugün buna benzer bir başka soruyla / genellemeyle daha karşı karşıyayız. Schuster ve Rijkaard sonrası çakalların aklına gelen bir genelleme: "İyi futbolcudan iyi teknik direktör olmaz". Buyur burdan yak. Bu soru her ikisi için de çok geç artık. Beğenirsin ya da beğenmezsin ama ikisi de başarılı hocadır. İkisi de önemli kupa kazanmış adamlardır. İkisi de kariyerine dün başlamamıştır. Rijkaard 13 yıl, Schuster de 14 yıldır teknik direktörlük yapmaktadır. Bugün Sergen Yalçın bir takıma teknik direktör olsa, bu soru onun için sorulabilir, bu değerlendirme onun için yapılabilir ama Rijkaard, Schuster için değil.
Şimdi de değerlendirmenin gerçekçiliğine bakalım. Ben bu genellemeye kesinlikle katılmıyorum. İyi futbolcudan, iyi antrenör olmayacağına dair araştırma raporları var mı? Bilimsel çalışmalar var mı? İşte futbolcular beynin sağ lobunu kullanır, yetenekliler çok kullanır, çok kullanınca diğer lob çalışmaz, teknik direktörler de onu kullanır. O yüzden iyi futbolcu teknik direktör olmaz gibi bir çalışma mı var? Yok. Ne var peki? İşkembe var. İşkembeden sallamak var.
Biriniz iyi hocanın özelliklerini saysa, iyi futbolcuda kesinlikle olmayacak bir özellik sayar mı? Yok. İyi hoca dediğin disiplinli olur, rakibi iyi analiz eder, rakibin zaaflarında yararlanmayı bilir, oyuncularını iyi motive eder, doğru antrenman programı uygular, oyuncularla tek tek ilgilenir, bir felsefesi vardır... diye uzar gider. Peki bu özelliklerden hangisi iyi futbolcuda kesinlikle olmaz? Hiç biri. Bunlar ezberdir. Kulağa hoş gelir. Duyduğunda düşünürsün, Pele, Maradona, Zidane aklına gelir. Sonra da doğru söz dersin. Oysa Pele'nin, Zidane'ın teknik direktörlük kariyeri yapmak istemediğini bilmek gerekir. Bunların yanında Beckenbauer, Cruyff gibi adamların da hem çok iyi futbolcu olduğunu, hem de başarılı birer teknik direktör olduğunu da bilmeliyiz.
Zaten hatayı şurda yapıyoruz. İyi futbolcu dediğimiz listeye 50 kişi yazıyoruz. Bunlardan 5 tanesi iyi teknik direktör oluyor. Biz bu 5'i görüyoruz. Hocam bak 5 tane olabilmiş ancak diyoruz. Ancak geri kalan grubun yüzdesinin buna yakın olduğunu düşünmüyoruz. Geri kalan grupta 100 tane iyi hoca var ama orda baz aldığımız 1000'den fazla futbolcu var. Yüzde farklı değil. Tek tek araştırmadım ama yüzdelerin üç aşağı beş yukarı aynı olduğuna eminim.
Mesela bizim ligi düşünelim. Spor-Toto süper ligdeki hocaların kariyerine bakalım. Lider Trabzonspor'un teknik direktörü aynı zamanda çok başarılı bir futbolcu değil miydi? Aykut Kocaman, Ertuğrul Sağlam, Şota Arvaladze çok başarılı birer futbolcu değil miydi? Dördü de hem çok başarılı futbolcuydu ve şimdi de başarılı birer teknik direktör. En azından ligin bugünkü konumu itibariyle böyle. Bence Aykut Kocaman başarılı değil diyen çıkabilir ama Ertuğrul Sağlam'ın futbolculuğunu beğenmeyen de çıkabilir. Bunlar çoğu zaman göreceli olabiliyor. Resmin geneline bakmakta fayda var.
Bu genellemenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Birinci sınıf futbol kariyerine sahip başarılı teknik direktör de var, başarısız da. Hepsi başarısız oluyormuş gibi lanse edilmesine karşıyım. Gullit, Terek Grozny takımının başına geçtiğinde "Bak işte futbolculuk kariyeri neydi, teknik direktörlük kariyeri ne" diyen ve başarılı futbolcunun başarısız hoca olacağını iddia edenler oluyor. Grozny'nin bir önceki hocası Anatoly Baidachny'di. O zaman ben de bu örnekten yola çıkarak futbolculuk kariyeri başarısız olanın, antrenörlük kariyerinin de başarısız olduğunu iddia edeyim. Başarılı hocaların hepsini tercüman bilip geçelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder