3 Şubat 2010 Çarşamba

TBF'deki adam gerçekten adam mı?


Turgay Demirel'i bir basketbol adamı olarak hep takdir etmişimdir. Onun döneminde Türkiye Milli Takımı olsun, kulüp takımlarımız olsun dünya çapında büyük başarılara imza attılar. Bunun yanında ülkemizin iyi bir tanıtımı olması açısından büyük organizasyonlar, şölen maçları, final maçları vs. hep onun döneminde ülkemizde gerçekleştirildi. Bunlar ne kadar güzel olaylar değil mi? Şimdi bunları yapan bir adam nasıl ki başarılı biri gibi gözükse de, yaptığı bunca şeyden sonra bir talihsiz açıklaması bütün hedef oklarının üstüne gelmesine sebep oldu. Bence haklı mıydı? şimdi ondan bahsedeyim biraz.

Bilindiği gibi ülkemizde yargı kurumları sürekli baskı altına alınmaya çalışılıyor, hatta hükümet ile muhalefet arasında yaşananlara bakıldığında iki tarafında hoş olmayan yaklaşımları ile yargının karar sürecine etkiler söz konusu oluyor. Bu durumu iki tarafta kabul etmese de herkes her şeyin farkında. Özellikle sorgulama sürecinde amacı belli tartışma ortamları, yargı sürecine doğrudan müdahale olarak algılanıyor. Diğer yandan, verilen bir karara da, daha sonra suçlama cinsi yaklaşımlar mevcut olabiliyor. Bu durum bence yargı sürecinde yargıya müdahalenin en kötüsü. Verilen bir karara vurdumduymaz misali saygısızlık yapılıyor. İlk tutum yargılanan tarafın savunmasını gerektirdiği için, yapılan açıklamalar daha çok savunmaya yönelik kabul edilebilir. Bu durumda, Efes Pilsen'in yargı sürecine tamamen ve doğrudan bir müdahalesi bulunmamaktadır diye düşünüyorum. Olayın diğer tarafında ise Turgay Demirel var.

Sonucu bellirlenmiş bir kararın Tahkim'e taşınması çok doğal. Tahkim cezayı onaylama, yükseltme, düşürme, erteleme veya iptal etme hakkında sahip. Her şey kurallar ve yasalar çerçevesinde ilerlerken ve Tahkim tarafından son karar belirlendikten sonra, birisinin çıkıp konuşma hakkı var mıdır? Kesinlikle yoktur. Peki bu durumda biri çıkıp kendi düşüncesini haklıymış gibi göstererek ve suçlamalarda bulunarak kararı yargılıyor ve anlamsız gördüğünü söyüüyorsa ben buna ancak "zavallılık" derim. Evet yapılan zavallılıktan başka bir şey değildir. Turgay Demirel'in yaptığı ise zavallılıktan bile öte kanımca. Bir Federasyon başkanı nasıl olur da, Tahkim'in kararını yargılama zavallılığına kapılır anlam veremiyorum. Ki sadece onu yargılamakla kalmıyor, suçlamalar da bulunup, bazı kurum ve isimleri zan altında bırakarak büyük bir yanlış yapıyor. Hepsi keşke bu kadarla da kalsa...

Zamanlama çok önemli. Efes Pilsen Euroleague'de tur atlamış -ki Fenerbahçe Ülker'in atlaması bekleniyordu-, önemli maçlarda takımın arkasında durması gereken Türk Basketbol Federasyonu Başkanı takımı yalnız bırakmasına rağmen, hakemlere rağmen bir başarı yakalmış. Diğer yandan Milli Takım Koçu Tanjevic'in takımı FB Ülker elenirken büyük şok yaratmış. İşte bunun üstüne Tanjevic'i öven konuşmalar, Efes Pilsen'i zan altında bırakan suçlamalar geliyor. Hani FB futbol takımı başarısız olunca Aziz Yıldırım gündem değiştirir ya her seferinde -en son Eskişehirspor'a 2-1 yenildikten sonra Kulüpler Başkanlığı'nı bırakacam diyip tekrar başkan seçilmişti hatırlarsanız!!!-, işte bu sefer o görev Turgay Demirel'e verilmiş sanırım. Kendisi de görev olarak gördüğü için iyi yaptığını düşünüyorum açıklamaları, yoksa istese bu kadar içten yapamazdı bu açıklamaları. İşte gündem değiştirme diye buna derim ben...

Ayrıca Efes Pilsen hata yaptı diyelim, Rasim Başak final serisinde bayan masa hakeminin masasını tekmelerken sadece kişisel bir hata mı yaptı? Takımdakiler neler yaptı? O olaylar olduğunda niye sesini çıkartmadın? Niye gündemden hemen düştü bu olaylar? Niye gereken ceza!! verilmedi? Göstermelik cezalarla geçiştirildi...Niye??

Bütün gelişmeler dahilinde Efes Pilsen kulübü de bir kınama yazısı dağıtmış basına. Ne kadar da güzel. Avrupa'da Türkiye'yi temsil eden, vaktinde senin yüzünü güldüren bir takıma suçlamalar ile köstek olmanın sonucu bu işte. Sen şimdi FB'liler tarafından sevilen bir adamsın. Eyvallah!!! Ama bir gün bu olayların ağır yükünü sırtında hissettiğinde o FB'liler seni yalnız bırakacaklar. İşte o zaman, gerçekten basketbola gönül verenler kimler anlarsın sayın federasyon başkanım.
**Bu yazının öncesinde veya sonrasında Lambuja'nın BUKALEMUN yazısını okumanızı öneririm.

Hiç yorum yok: