26 Ağustos 2010 Perşembe

Aurelio'nun iki yüzü


Yıllar önce ülkemize Trabzonspor'un atılım hamlesi olarak Robson Da Silva, Jarro ve Eduardo ile birlikte gelmişti Marco Aurelio. 4 Brezilyalıdan en iyisiydi ve takımda tek tutunan da o olmuştu. 2 yıl sonra sözleşmesi bitince Gençlerbirliği ile anlaşmış ancak Fenerbahçe devreye girerek hem Trabzon'un, hem Gençlerbirliği'nin elinden kapmıştı Aurelio'yu. Hatta İlhan Cavcav'ın, Aziz Yıldırım'ı PKK lideri Abdullah Öcalan'a benzetmesinin altında yatan en büyük nedenlerden biridir bu olay...

O dönemin modası olan Milli takımda yabancı oynatabilme kuralının tek meyvesidir Brezilyalı oyuncu. Hoş Nobre, Rafael gibi bir kaç oyuncu daha Türk statüsüne geçirildi ama onlar hiç bir zaman Ay-Yıldızlı formayı giyemedi. Aurelio'nun en büyük şansı ortasahadaki oyuncu sıkıntısıydı.

Derken Fenerbahçe'den de olaylı bir şekilde ayrıldı ve Betis'e gitti. Şimdi de Beşiktaş'ta...

Transferin iki yüzü var. Birinci yüzü, Aurelio'nun yaptığı iki transferde de gösterdiği tutum. Buna siz profesyonellik dersiniz, ben şahsiyetsizlik. Onu geçtim, Ricardinho'ya otoparkta attığı dayak. Ben hala bunu sindirebilmiş değilim. Kolay kolay da sindiremeyeceğim. Marco Aurelio, benim gözümde otoparkçıdır...

Madalyonun diğer yüzü ise daha berrak. Maalesef, Aurelio o bölge için alınabilecek en iyi adam. Türk olması en büyük avantajı. Ernst'in yanında Necip'e alternatif olacak ya da Necip'in yerine oynayacak bir Türk'e fazlasıyla ihtiyaç duyuyorduk ve Aurelio bu açığı kapatabilecek kalitede. Ülkemizi tanıyor olması, yıllardır Trabzonspor, Fenerbahçe ve Betis'te ilk 11 çıkıyor olması, hem savunma hem hücum yönünün güçlü olması, bonservis ücreti ödenmeden gelmiş olması ve yıllık ücretinin de makul olması...

Özetle, Aurelio sevmediğim ama çok fazla ihtiyacımız olan bir oyuncu...

2 yorum:

mustafa dedi ki...

Aurelio para için her şeyi yapar...

Adsız dedi ki...

Adam bu isi zevk icin degil para icin yapiyor, haliyle para icin herseyi yapacak. Ama en azindan yaptigi isin hakkini veriyor. Cogu milli macta sahanin en iyi mücadele edeni oydu.

Kizdigin noktalarin hepsi Aziz Yildirim'da bitiyor aslinda. Aurelio'nun Rico'yla kavgasi mac sirasinda Rico'nun ettigi irkci bir söylemden kaynaklaniyor. Olay kisisel bir olay sonucta, bizim camiayi baglamaz.

O kavgada birine kizmak gerekiyorsa eger, bu isi adamlari araciligiyla ayarlayan (ki görüntüleri daha sonra da cikti) Aziz Yildirim ve pasif tutumundan dolayi bizim o zamaki yönetimdir.