31 Ekim 2009 Cumartesi

Beşiktaş:1 - Ankaragücü:0

Uzun süreden beri izlediğim en zevkli Beşiktaş maçıydı. İlk paragraftan genelde eleştirilerin odak noktası olan hakeme teşekkürlerimi sunayım. Verdiği hatalı ya da doğru kararlardan ziyade futbol oynanmasına müsade ettiği için teşekkür ediyorum. Halis Özkahya bugün EPL tadında bir maç oynanmasını sağladı...

Beşiktaş bugün benim kafamdaki ideale çok yakın bir 11 ile sahadaydı. Stoperler dönmüş. Sağ bekte Toraman sol bekte Köybaşı. Toraman savunmacı bek, Köybaşı hücumcu bek. İsmail Köybaşı, yıllardır böyle bir bekin özlemini çeken Beşitaşlılar için ilaç olacak cinsten. Münch'ten sonra gelen ilk hücumcu bek, en azından ben öyle hatırlıyorum. Tabi Ekrem'i saymıyorum zira kendisi bek orjinli değil...Bugün, Mustafa Hoca bilerek mi yaptı, tesadüfen mi oldu bilmiyorum ama Yusuf ile İsmail'in aynı kanadı paylaşması çok verimli oldu. Halı saha topçusu Yusuf'un ara pasları ve İsmail'in bindirmeleri takımın bol bol pozisyon üretmesini sağladı. Genç biraz yoruldu ama salıya kadar bol bol dinlenir...

Genel görüntüye geri dönecek olursak. Ülkenin en iyi savunma hattının Beşiktaş'ta olduğunu düşünüyorum. Dörtlü defansın önüne Ernst-Fink. Hem hücumda hem de savunmada çok iş yapıyorlar. Rıdvan Dilmen'in aksine Ernst'in oyun kurabilecek, ileriye top çıkarabilecek ve orta sahada rahatlıkla top çevirebilecek bir oyuncu olduğunu düşünüyorum ve iddia ediyorum. Bugün de Ernst çok iş yaptı ve ileriye sık sık top çıkardı. Fink, Ernst kadar ortalarda görünmedi ama ortasahada o da çok az hatayla oynadı. Orta sahanın ilerisine baktığımızda, Yusuf 90 dakika sahada kaldığına şaşırmıştır tabi. Yorgunluk problemi yaşamamasının sebebi savunma yapmamış olmasıdır. Tello takımın en kötü yabancısı. Nobre ise savunmaya fazla geliyor. Geldiğinde çok verimli oluyor ama önce kendi işini yapmalı diye düşünüyorum.

İlk gol gelene kadar Beşiktaş'ın 3 tane net gol pozisyonu var. Gol 70'te gelmiş olsa 70 dakika maç tek kale giderdi. 1-0'lık skor Eskişehirspor 1-0'ı değildi. Eskişehirspor maçının hakkı 0-0 ise bu maçın hakkı da 3-0'dı ama olmadı. Pozisyon vardı ama kaçtı. Forvetlere yüklenmenin manası yok, oyuna sonradan giren Tabata da 2 tane kaçırdı, Ekrem de 1 tane kaçırdı. Bu futbol gelecek adına da bugün adına da yüzleri güldürecek futboldur. Bu yapı ile oynarsa Beşiktaş Wolfsburg'u burada yener...

15 dakikalık futbolla 1-0 kazandı demek haksızlık olur. Bütün maç boyunca o tempoyla oynamak mümkün değil. Elbette tempo düşecektir. Önemli olan maçın kontrolünü elde tutmaktı, bunu da ufak zaman dilimleri haricinde gerçekleştirdi. Bekler çalıştı, gol pozisyonlarına girildi, araya toplar atıldı. Stoperler 1 kez arkaya adam kaçırdı, 88. dakika hariç puan kaybetme korkusu duyulmadı. Savunma zaten çok iyiydi, ortasaha rakibe top göstermedi, hücum bol pozisyon buldu tek gol atabildi. Maç sonunda Hikmet Hoca'nın bile söyleyecek sözü olmamalı...

Takım iyi yolda. Tabata ve Bobo, Wolfsburg için dinlendirildi. Bugünkü kadro çok iyiydi. Aman aman futbol yoktu belki ama kontrol tamaiyle Beşiktaş'taydı. Maç sonrası eleştirileri yanlı buluyorum...

Son paragraf Aydın için. Bugün Beşiktaş'ta olsa rotasyonda şans bulurdu. Ankaragücü'nde oynadığından fazlasını oynardı. Serdar'dan eksiği yok fazlası var...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

aynı maçı mı izledik acaba?