10 Mayıs 2009 Pazar

Hiddink & Milli takımlar


Elinizde çok iyi bir hoca vardır, geleli 3-4 ay olmuştur, ancak yıl sonu gidecektir. Üstelik ikna edememişsiniz ve o parayla satın alınamayacak bir hocadır...

Hiddink geldiğinden beri Chelsea'nin çehresi değişti. Kimilerine göre sıkıcı, kimilerine göre akıllı futbol oynatıyor. Ortada bir gerçek varsa o da başarılı bir profil çizdiğidir. Takımın başına geldiğinde karmakarışık bir takımdı. Şampiyonlar Ligi'nde ezeli rakipleri Liverpool'u devirdi, ardından yarı finalde Barça ile eşleşti. Barça favoriydi ama o herkesi şaşırttı; her nekadar hakem final biletini Barça'ya verse de Hiddink ve futbol zekası alkış aldı...

Ligde de iyi gidişleri devam ediyor. Bugün deplasmanda Arsenal'e 4 attılar. Londra masmavi...
Yakında simsiyah... Bugün Hiddink taraftarı üzecek açıklamalar yaptı. Cümlelerine daha önce dediğim gibi sezon sonu ayrılmak benim için de çok zor ile başladı ve hem milli takım hem kulüp takımı bir arada gitmiyor. Veda etme zamanı geldi dedi.

Chelsea taraftarı için zor olsa gerek...

Hiddink'i köprü olarak kullanıp milli takımlara yanaşalım biraz. Hiddink benim gözümde dünyanın en iyi 5 antrenöründen biri. Diğer dördü de Ferguson, Capello, Lippi ve Mourinho bana göre. Anlaşılan Hiddink artık stresten uzak olmak istiyor. Rusya milli takımının ondan çok büyük bir beklentisinin olduğunu düşünmüyorum. Rusya'dan ayrıldıktan sonra Türkiye için zorlasak fena mı olur? Bunu sadece Hiddink için söylemiyorum, Hiddink ayarında olmasa da bir gömlek daha düşük bir başka hoca ile anlaşsak ülkemize yeni bir futbol mantalitesi getirse olmaz mı? Zamanında Piontek ile Derwall ile yaptığımız atılımların bir benzerini günümüzde yapamaz mıyız? Fatih Terim ile taktiksiz haydi koçum, aslanım mantığından uzaklaşıp daha modern futbol oynasak. Bizim de bir sistemimiz olsa.

Bu sadece milli takımı değil kulüp takımlarını da olumlu etkiler. Ümit milli, genç milli vs. bütün milli takımlarda bir yapılanma yenilenme olur.

Kore ve Rusya bugün adını duyurabildiyse Hiddink sayesindedir ya da Yunanistan Avrupa şampiyonu olduysa Rehhagel'e ve oyun sistemine borçludur bunu. Oyuncu kalitesi olarak bu ülkelerin hiç birinden geride değiliz. Yeter ki sahip çıkanımız olsun, sistemimiz olsun, imzamız olsun...

Hiç yorum yok: