22 Ekim 2008 Çarşamba

Şampiyonlar Ligi 1. gün


Dünkü maçta bayram çocuğu sunucuların kıyafetleri neydi öyle? sorusuyla başlayalım. Ne mantığı vardı o kıyafetlerin bilen varsa paylaşsın lütfen...

Wenger, nereden bulduysa Kayserispor maçını izlemiş belli ki (!). Fenerbahçe sınavına iyi çalışmış Arsenal. Maçın kısa özeti; Arsenal, kalabalık ortasaha kurarak orta sahası boş olan Fenerbahçe'nin top yapmasını engelledi ve gol yollarında etkili oyuncularıyla sonuca gitti.

Diaby benim gözümde odunun en alasıdır; ligde izlediğim Diaby, verdiği ayarsız paslarla seyircisini çıldırtan bir adamdır ama dün Fabregas görünümündeydi. Hele hele Uğur Boral'a sağ köşede attığı çalım da neydi öyle...

Fenerbahçe, anadolu takımları ayarındaki ön liberolarıyla buraya kadar. Alex olmasa pozisyona dahi giremeyecek. Güiza, defansa gelip iki oyuncu kovalayınca Kral oluyor. Dünyanın ofsaytına düştü, kaç kez karşıkarşıya Almunia'ya takıldı ama seyirci ona alkışla karşılık verdi. Carlos defansa yardım etmiyor nasıl olsa; neden orta saha da denenmiyor?

Wenger'in aklı ligdeydi; takımı yanılmıyorsam 3. golü kaydetmişti ama o gole sevinmek yerine Nasri'nin sakatlık durumuyla ilgileniyordu; yeni kazanmıştı oyuncusunu kaybetmek istemezdi tabi.

Gallas-Toure olsa Fener o iki golü de bulamazdı. Grupta Kiev büyük avantaj yakaladı. Fenerbahçe, Porto'dan burada alacağı puanı 1 puanına ekler; Arsenal İngiltere'de turu garantiler...


Lyon sıkıntıya düşse de Bükreş'i Bükreş'te beşlemesini bildi. Böyle bir terim var mı bilmiyorum ama Villarreal 6'ladı. Kaptanların maçında, Juve onca eksiğine rağmen kaptanının süper golüyle güldü. Berbatov-Rooney formda; Manu rahat aldı.

Hiç yorum yok: