Türkiye'nin Dünya Kupasına katılamaması benim açımdan sürpriz olmadı. İspanya'nın katılacağı kesindi, Bosna'nın da iyi bir jenerasyon yakalaması ekmeğimize taş koydu...
Amacımız vitrin yapmaksa, milli takımlar bazında kenimizi bir şekilde kabul ettirmekse yanlış yoldayız. Biz, bizbize takılıyoruz havalarındayız...
Turnuvalar dışında milli maç izlemekten hoşlanmayan biriyim, milli takım olgusunu da çok benimsemiş biri değilim. Bana futbolu milli davaya dökmek çok mantıklı gelmiyor açıkçası, üstelik milli takımların transfer yapabildiği bir ortamda...
Eğer milli takımsa, transfer niye?
Lige verilen aralardan dolayı eleme maçlarından nefret etsem de şampiyonaları izlemek güzel oluyor. Yazın ortasında yine futbolla içiçe olmak hoş bir duygu. Milli takımların tek cezbedici yanı kulüp bazında bambaşka takımlarda oynayan futbolcuların aynı takımda oynuyor olması... Messi ile Agüero'yu, Lampard ile Ballack'ı, Torres ile Villa'yı birlikte izlemek gibisi yok...
Milli takımımızın Dünya Kupasına büyük ihtimalle katılamayacak olması üzücü ama beni çok da etkilemedi. Üzücü çünkü; Arda, Gökhan Gönül, Sercan gibi piyasa yapabilecek oyuncularımız vitrine çıkamayacak. Üzücü çünkü; renk katabileceğimiz bir turnuvada Türkiye olmayacak...
Sevindirici çünkü; egosundan yanına yaklaşılmayan Fatih Terim'e umarım bir ders olmuştur. Sevindirici çünkü; kimseyi küçümsememeyi öğrenemiyoruz. Sevindirici çünkü; büyün yaz milli oyuncularımızı abartacak, milli takımın oyununu abartacak bir medya ile karşılaşmayacağım...
Bosna bu turnuvayı sonuna kadar haketti, en azından bizden daha fazla haketti. Milli takım olarak zaten iyi olduğumuzu düşünmüyorum. En basit bir sistemimizin ve oyun planımızın olduğunu da düşünmüyorum. Bu gidişle olacağını da düşünmüyorum...
Amacımız vitrin yapmaksa, milli takımlar bazında kenimizi bir şekilde kabul ettirmekse yanlış yoldayız. Biz, bizbize takılıyoruz havalarındayız...
Fatih Terim, sistemi olmayan, yürü be koçum diye sırtını sıvazlayıp, oyuncusunu sahaya süren bir hocadır. En azından Galatasaray'a ikinci gelişinden itibaren öyledir. Bu bizi geliştirmez. Bu kalıcı başarı sağlamaz. Bize gerçekten tecrübeli, bir sistemi olan ve hatta ekol olabilecek bir hoca lazım...
Yunanistan'ın Rehhagel'i gibi, Rusya'nın Hiddink'i gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder