Üçüncü maçlar dün oynandı. Yorgunluktan burayı açıp 2 cümle yazamadım. Dünkü maçlar harikaydı. İkisi de final serisi kalitesinde geçti. Özellikle Eczacı-Telekom maçı seyir zevki açısından mükemmel kalitedeydi. 3-2 kazanan Eczacı kadar Telekom'da haketti maçı. 2-1 öne geçtikten sonra, uzatmalarla kaybetmek üzücü oldu Telekom için. Ama bu maçla seriyi sanki 3-2 bitireceklerini gösterdiler. Ama 3 kim olur orasını kestiremiyorum. Telekom saha avantajını kullanmasını çok iyi bilen bir ekip. Son iki maçın Ankara'da olduğunu varsayarsak, Eczacı'nın 2-1'i çok da avantaj değil. İkisi için de %50 olarak görüyorum final şanslarını.
Finalin ilk takımı da beklendiği üzere Fenerbahçe oldu. Ezeli rakipleri Galatasaray'ı bu seride ilk kez bu kadar zorlandıktan sonra 3-2 ile geçtiler. Maçın servisler üzerine kurulu oynanması biraz sıktı ama çekişme olması heycan yaratmaya yetti. 2 saati geçen maç süresi ile izlemeye değer bir maç oldu.
GS özellikle Seray'ın hücumları ile maçta üstünlük kurmayı denedi. Seray'ın bu sene kiralık olması iyi haberdi ama seneye Eczacı'nın, oyuncusunu artık oynatmak üzere geri çağıracağını düşünüyorum. Nancy'ye benzer bir oyun yapısına sahip olması, genç olması bence büyük avantaj. Şimdiye kadar Eczacı'da haketmediği halde hep yedek bırakılan süper solak Seray Altay'ın artık takımda ilk 6 başlama zamanı geldi.
Aldığı 2 set haricinde maçta üstün bir performans sergilediği pek söylenemez GS'nin. FB ise hep aynı karakterde bir oyun oynuyor. Maç içinde eksiklerini kapatmaya yönelik hamleler hep zayıf kalıyor. Maçta orta alandaki manşetlerde zayıf kalınması iki sete mal oldu. Bir türlü çözüm üretemediler de. Seda'nın etkin oyunu ve Çiğdem'in harika servisleri ile maçı kazandılar demek doğru oalcaktır. Eda'nın da eskisi gibi olması milli takım açısından önemli. Biraz daha oyuna katkı sağlamalı diye düşünüyorum. FB'nin en potansiyelli oyuncusu aslında.
*voleybol ile ilgili yazılarıma http://fenomania.blogspot.com/ adresinden de ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder