16 Şubat 2014 Pazar

Hakemin gölgesinde 3 puan

 
Takımın seri yakalamış olması, tekrarlanan Kasımpaşa maçının 3 puan olarak dönmesi taraftarı da tekrar heyecanlandırmıştı. Hem Bursa maçı oluşu, hem de maçın, yazı aratmayan bir kış sabahında olması stadın tıklım tıklım dolmasını sağlamıştı.

Maç ortada gidiyordu. Beşiktaş topla oynayan taraftı ama pozisyon bulamıyordu. Topa daha az hükmetmesine rağmen daha ciddi pozisyon bulan Bursaspor'du. Bursa'da, Galatasaray maçının farklı skorla bitmesi Daum'u savunmaya itmişti, Beşiktaş ise önce yemeyeyim, bir şekilde atarım havasındaydı.

Sakin giden maçı İlker Meral ve işgüzar hakemi başka bir boyuta taşıdı. Bursaspor'un -bence penaltı- olan pozisyonunu atladı, arkasından Ersan'a eşi benzeri olmayan bir kırmızı çıktı. Takımları şimdi bir kenara bırakalım. Penaltı pozisyonunu yakalayamamasına kızarım ama isyan etmem. Görmemiştir derim. Pozisyona 50 metreden daha kısa mesafede 3 hakem varken görülmemesi de tartışılabilir. Hak veririm.

Kırmızı kart pozisyonunda ise hakemin yeteneğini sorgulayamam. Çünkü olmamış bir şeyi olmuş gibi değerlendiremez. Değerlendirmemek zorunda. Buna hakkı yok. Bu noktada kötü niyetten şüphe ederim. Civelli'nin kötü niyetine profesyonellik diyoruz ne yazık ki. Hadi onu geçelim. Hakemin değerlendirmesine isyan ederim.

Özellikle son zamanlarda hakemler bu kadar tartışılırken, hakemler de biraz dikkatli olmalı, maça konsantre olmalı, kötü niyetli olmamalı.

Maç benim için o am bitti. Öncesinde Atiba'nın gördüğü saçma sarı kart ise gözüme o andan itibaren batmaya başladı.

İkinci yarı 10 kişi kalmış bir takım vardı sahada. Geçen haftadan tecrübeliydi aslında. Biliç doğru olanı yaptı ve savunmayı tuttu. Daum da saldırmaya niyetli değildi zaten. 1 puana üzülmezdi. Almeida'nın ekstradan gelen golü Bursaspor'u biraz ateşlese de oyunu soğutan Beşiktaş puan bırakmadı.

Şampiyonluk konuşmak için ise çok erken.

Hiç yorum yok: