Geçen sezon şampiyonluğu, komşusuna son dakika golleriyle kaptıran Manchester United, bu sezon ligin bitimine 4 hafta kala şampiyonluğu garantiledi.
Sir Alex’in şampiyonluk için geçen yıldan daha iyi bir takım kurması gerekiyordu. Esasında geçen sene yaşanan sakatlıklar yaşanmamış olsaydı, belki geçilmeyecekti rakibine ancak kaçan şampiyonluğun bahanesi olamazdı. Öte yandan aynı durum bu sezon da başa gelebilirdi. Bu sebeple sezon başından işi sıkı tutmak zorundaydı İskoç.
Gerek orta sahaya farklı tipte bir oyuncu kazandırılması, gerek Scholes ve Rooney arası bir oyuncuya sahip olunması ve gerekse de Uzakdoğu pazarına hizmet açısından Kagawa kadroya dâhil edildi. Gol yollarında çıkabilecek tüm sorunların çözümü için RVP ezeli rakipten alındı ve alttan Cleverley ve Welbeck sisteme katıldı. Manchester’ın sezon başındaki en büyük değişiklikleri bunlardı. Öte yandan Berbatov ve Ji Sung Park ile yollar ayrıldı. Sir Alex kadroyu güçlendirmişti. Sakatlıktan dönen Vidiç ile birlikte tam teşekküllü bir kadrosu vardı artık.
Tüm bunlara rağmen lig Everton mağlubiyetiyle başladı. Aynı Everton geçen sezon Manchester’a çelme takarak, şampiyonluğun kaybedilmesindeki en büyük etkilerden birini yapmıştı. Sir Alex’in sezonu vatandaşıyla açması çok hoş olmadı ama sonrasında “come back” United sezonu açıldı.
Özellikle ligin ilk yarısında bol gol yiyen ama çoğunlukla yediğinden çok atan bir Manchester vardı. Kırmızı şeytanlara karşı gol bulmak artık çok da anlamlı değildi. Zira atan takım fazlasını yiyeceğini biliyordu. Bitti denilen maçlar hep döndü. Sir Alex bugün çıkıp “Sezon içinde geri dönebiliyor muyuz diye deneme yaptık” dese şaşırmam doğrusu. Çok maçta geri düşen Manchester golleriyle galibiyete ulaştı.
İç sahada sadece Spurs ve City’e boyun eğen Manchester, geri kalan tüm maçlarından 3 puan ile döndü. Dışarıdaki puan kayıpları da kabul edilir düzeyde. 34 Haftalık periyotta deplasmanda 2 mağlubiyet ve 3 beraberlik aldı. Uzun süredir lider olan takım, City’nin istikrarsız gidişatının da yardımıyla her hafta puan farkını açtı. Nisan ayının başında City ile oynadığı maçtan da 3 puan çıkarmış olsaydı belki de 2 hafta önce şampiyonluğu garantileyecekti.
Peki Manchester bu sezonu nasıl bu kadar kolay götürdü? Aslında bu sorunun tek tarafı yok. Sadece Manchester United’ı değerlendirerek buna cevap bulamayız. United 34 haftada 84 puan topladı. Geçen sezon 38 haftada 89 toplamıştı. Son 4 hafta ivmesini kaybetmezse, geçen sezona göre biraz daha iyi olduğunu söyleyebiliriz ama asıl pay diğer tarafta. Geçen sezonu 89 puanla tamamlayan komşunun, şu anda puanı 68. Şehrin mavi yakası büyük düşüş içinde. Bunda biraz da motivasyon kaybının etkisi var. Toplama takım geçen yıl rakiplerinin hegemonyasına son vermek için kenetlenmişti ve bu motivasyon ile mücadele ediyordu ama bu sezon aynı kadro olmasına rağmen benzer performansı gösteremedi.
City ve Chelsea’de kan değişikliği olmazsa gelecek yıl da şampiyon Manchester olur. City ve Chelsea’de olası hoca değişiklikleri onları şampiyonluk için güçlü aday kılar. Bu iki takım da kadro olarak United’ın gerisinde sayılmaz. City için tek tek oyuncu baktığımızda United’ı ilerisinde bile diyebiliriz. Chelsea’nin de dezavantajı yeni olması. Jose, her ikisini de Manchester ile rekabet edecek düzeye taşır mesela. Arsenal, Liverpool, Tottenham ve Everton ise şampiyonluk için yazı iyi değerlendirmeli. Kadrolarını ciddi anlamda güçlendirmek zorundalar. Aksi halde ilk 4 kovalayan takım olurlar en fazla.
Sir Alex ise içindeki çocuğu kaybetmeyenlerden. Onun için motivasyon bir başkasının üzerine çıkmak değil. O geldiğinden beri sürdürülebilir başarıyı kovalıyor. Bu sezon ligde şampiyonluk için ciddi bir rekabet olmadı açıkçası. Lige rekabetin gelmesi onu da, takımını da geliştirecektir. Yaş olmuş 72, gelişmeye ihtiyacı var mı? Bırakmaya niyeti yok ki…
Bu yazı http://tr.eurosport.com/ sitesinde yayınlanmıştır.