30 Haziran 2013 Pazar

Neymar?


Neymar yılladır beklenen transferini bu yıl gerçekleştirdi. Pele'nin öve öve bitiremediği Brezilyalı Brcelona ile anlaştı. Ligler başlamadan da bizim için kısa bir tanıtım yapmaya da başladı. Konfederasyon Kupası'nda gösterdiği müthiş performans onun Messi ile beraber yapacakları konusunda şimdiden meraklandırıyor bizi.
 
Uruguay maçında yaptığı Oscar'lık hareket ise oldukça antipatik. Benzerini Suarez yapsaydı şimdiden yerin dibine yollanmıştı. Neymar'ı da savunan fazla olmadı çok şükür. Pele'ye sorsan dirsek attılar der o ayrı.
 
Neymar'ın bu performansa rağmen Busquets ağabeyinden öğreneceği daha çok şey var.
 
"Neymar'ın Ken tarafından aduket ile indirilişi"

City Cardozo'nun Peşinde

 
Manchester City her ne kadar oturmuş bir takım olmaya başlasa da, yakın zamanda kabuk değiştiren ve başkalaşan bir takım olmanın sıkıntısını bugün hala yaşıyor.
 
Arap patronlar llk günlerinde de, bugün de oyuncuları takımına katabilmek için değerinin üzerinde para ödemek zorunda kaldı. Örneğin Robinho için Real'den City'e gelmek kariyer açısından bir adım geri gitmekti. Bu eri gidişi kabullenmesi için onu ikna edecek bir yol gerekiyordu. Bu da maaştı. Robinho için hem bonservis olarak, hem de maaş olarak ederinden fazla ödendi. Benzer şeyler o günlerde transfer edilen hemen hemen tüm bu tip oyuncular için geçerliydi.
 
Durum böyle olunca piyasada City parası diye anılır bir bonservis ve maaş çıtası oluyor. Misal bugün Muniain'i Napoli istese Bilbao belki 20 milyon €'luk bir teklife sıcak bakacak ama City istediği zaman 30'dan açacak kapıyı. Benzer şey oyuncu için de geçerli. Napoli'de yılda 2 milyon €'yu kabul edebilirken, City'den 3 milyon € isteyecek.
 
Bu bakımdan Manchester City'nin yönetimi muadillerine göre bir nebze daha zor. Benzer bir sıkıntı da şişmiş kadroda. Eldeki her oyuncu kolaylıkla elden çıkarılamıyor. Kalitesinden dolayı değil elbette. Yüksek maaşı sebebiyle. Vakti zamanında ikna etmek için verilen paralar bugün yük olabiliyor. Santa Cruz, takım ilk kurulduğu zamanlar önemli bir oyuncuydu ama Dzeko Agüero ayarına geçildiğinde kalitesi aşağıda kaldı. Elden de kolay çıkarılamadı çünkü maaşı çok yüksekti ve onu ödeyebilecek takım çok azdı.
 
Pellegrini bu bağlamda zor bir işi devraldı. Şilili hocanın elinde 3 sağlam forvet vardı. Tevez başka bir sebepten takımdan ayrıldı. Elde kalan oyuncular Dzeko ve Agüero. Şimdi üçüncü bir forvet arayışındalar ve belli bir kalitenin altında olsun istemiyorlar. Alternatiflerden biri Cavani'ydi. 60 milyona yakın bir bonservis talep edildiğinden Şilili çok sıcak bakmıyor. 10 miyon civarında bir paraya giden Tevez ve onunla aşağı yukarı aynı kalibrede 60 milyonluk Cavani anlamsız bir transfer olur.
 
Pellegrini'nin yeni adayı Fenerbahçe'nin  de gündeminde olan Cardozo. Hocasıyla yaşadığı problemler yüzünden ayrılacak olan Paraguaylı için City devrede. Üçüncü forvet için de fena aday sayılmaz. City'nin ödeyeceği bonservis de, maaş da isteyen diğer kulüplere göre daha iyi olacaktır. Paraguaylı çoğunlukla hocasının yanında oturacak olmasına rağmen ideal bir forvet adayı görünüyor. Cardozo'nun olmaması durumunda ise radarda Osvaldo, Ngredo ve Gomez var.

16 Haziran 2013 Pazar

Newcastle'da reklam krizi

 
Bundan bir kaç yıl önce Kanoute'nin "888.com" logolu Sevilla formasını giymeyi kabul etmediğini hatırlarız. Malili oyuncu müslüman olduğunu ve bir bahis sitesinin reklamını taşımak istemediğini söylemişti. Daha sonra şirket, Kanoute'nin formayı giymesi karşılığnda İslami kuruluşlara yardım edeceğini söylemiş ve Afrikalı oyuncuyu ikna etmişti.
 
Bunun benzerini bugünlerde Newcastle yaşıyor. İngiliz ekibi için durum biraz daha sıkıntılı. Zira ikna edilmesi gereken oyuncu sayısı birden fazla. Newcastle, gelecek sezondan itibaren "Wonga.com" sitesini formasında taşıyacak ancak daha sezon başlamadan fotoğraf çekimlerinde sorunlar başladı. Müslüman oyuncu Papiss Cisse, bir faiz kuruluşunun sitesini üzerinde taşımak istemediğini belirtti. İkinci dalga Tiote ile geldi. Massaido Haidara, Hatem Ben Arfa ve Moussa Sissoko'nun da benzer tepki göstermesi bekleniyor.
 
Durum şu aşamada çözümsüz görünüyor. Bir tarafta yapılan anlaşma ve diğer tarafta ikna edilmek zorunda olan 5 futbolcu. İşleri gerçekten çok zor.
 
City, gel kardeşim biz müslümanız, bizde olmaz öyle faiz, haram diyerek kapıyı açar mı?

9 Haziran 2013 Pazar

Lewandowski İngiltere Yolcusu

 
Bayern Münih'in Almanya'da enteresan bir gücü var. Bundesliga'yı daha yakından takip edenler arka planda yatan sebebi mutlaka daha iyi analiz edecektir ama dışarıdan görünen tepede bir Bayern ve dönem dönem onunla mücadele eden diğer takımlar.

Şampiyon olma ihtimali, şampiyonluk mücadelesi bir kenara Alman futbolunda Bayern'in gücü bir başka. Ülkemizde bir büyük kulüp ile özdeşleşen bir oyuncuyu başka bir büyük kulübün alması pek kolay olmaz. Örnekleri vardır ama hiç bir zaman tek taraflı değildir. Almanya'da durum biraz farklı. Götze, takımı Şampiyonlar Ligi finali oynarken ezeli rakibe gidebiliyor. Bayern'in ligin iyilerini almasına alışmıştık zaten ama bu kadar güçlü durumdayken ciddi bir rakibinin takımla özdeşleşen oyuncusunu alabilmesi tuhaf.

Tek hedef Götze değildi. Lewandowski de bir diğer hedefti. Elinde Mandzukic ve Gomez varken onu alması ne kadar doğru tartışılır ama kolaylıkla alabiliyor olması enteresan. Ya da cümleyi şöyle bitirmeliyiz: "Enteresandı".

Dortmund cephesinden beklenmeyen bir haber geldi. Hem başkan, hem de CEO benzer açıklamalar yaptılar. Lewa, bu yıl kesinlikle Bayern'e gitmeyecek. Dortmund'ın Götze'den sonra Lewa'yı da kaptırması çok can sıkardı. En iyi oyuncularından ikisinin ezeli rakibine gitmesi kadar kötü bir şey olamaz sanırım. Dortmund yönetimi konu hakkımda Lewa ve menajerini de bilgilendirdiklerini söylediler.

Şimdi işin rengi biraz değişti tabi. Lewa'nın Bayern'e gitmemesi demek kulüpte kalması anlamına gelmiyor. İngilizler hemen kapıya geldiler. Chelsea ve Manchester United fırsat kolluyor. Şansları epey de arttı. Mourinho, forvet arıyordu. Adayları Hulk, Cavani ve Jovetic'ti ama Jose'nin Lewa'ya da çok sıcak bakacağı kesin. Chelsea için müthiş bir transfer olur. Lukaku ve Ba ile beraber gol sorununu kökünden çözer.

Diğer talipli ise ManU. Polonyalı'nın şu anda dünyanın en iyi forvetlerinden biri olduğu gerçek ama Manchester'ın öncelikli ihtiyacı olup olmadığı tartışılır. Rooney'in gitme ihtimali olduğu için onu bir kenara bırakırsak, Robin van Persie ve underrated Hernandez varken forvet peşinde olmaları ilginç. Stoper ve ortasahanın çok daha acil oyuncuya ihtiyacı var. Oralara zaten adam alınacaksa bu transfer makul ama limitli bir paradan söz ediyorsak ve bu transfer o bölgeleri etkileyecekse gereksiz.