27 Nisan 2009 Pazartesi

Süper Lig Güç Dengeleri #3


Nisan ayı geride kalırken şampiyonluk adayları 2'ye düştü. Şampiyonluk dışındaki yarış artık Uefa kupasına katılmak için olacak. Arkadan sinsice gelen Bursaspor'da bu yarışa dahil oldu.

Sivasspor (60) : Nisan ayı onlar için çok iyi geçti. Konyaspor deplasmanı hariç puan kaybı yaşamadılar. Kupada yaralı Fener'i eleyeblilselerdi Beşiktaş ile çift cephede savaşma imkanı yakalayacaklardı ama olmadı. Trabzonspor karşısında oynadıkları oyun çok kaliteliydi ve bu formu devam ettirirlerse fikstür avantajını kullanarak şampiyon olmaları muhtemel.
Haftaya Antep karşısında bir kazaya uğramazlarsa son hafta Ali Sami Yen'de oynayacakları Galatasaray maçına kadar yolları açık gözüküyor.


Beşiktaş (59) :
Sivas'ın hemen ensesindeler. Bursaspor maçında kaçırdıkları goller başlarını sezon sonunda ağrıtabilir. Onun dışında zor gözüken nisan ayını minimum kayıpla atlattılar üstelik Kupada finale çıkmayı başardılar. Mustafa Denizli bazen anlamsız tercihlerde bulunuyor ancak hatasından dönmesini bilen biri olduğu için çok sıkıntı yaşamıyor. Ancak bundan sonra çok dikkatli olmalı. Kaybedilecek bir puan şampiyonluğun kaçmasına sebep olur. Haftaya oynayacakları derbiyi almaları muhtemel. Şu hale gelmiş Fenerbahçe'yi yenemezlerse şampiyon falan olmasınlar zaten. Derbiden sonra iki haftalık bir Ankara turnesi var. Ankaraspor'un ligde bir iddiası kalmasada çok tehlikeli bir takım. Ankaragücü maçının çok zor olacağını da tahmin etmek zor değil. Daha sonra kadro olarak toparlanmış bir Galatasaray ve son hafta düşme potasında olan Denizli deplasmanı korkutucu maçlar. Beşiktaş bu tünelden şampiyon olarak çıkarsa gerçektende bu büyük bir başarı olur.


Trabzonspor (53) : Geçen hafta hem Sivas'ın hem Beşiktaşın puan kaybetmesi ile tekrar umutlanmışlar ancak rakiplerinden sağlam bir tokat yediler. Önlerindeki maçlarda zor. Artık hedefleri Uefa kupasına gitmek ama arkadan gelen Bursaspor bu gidişle önlerine geçebilir. Anlaşılan bu iş Umut-Gökhan-Colman-Yattara-Alanzinho ile olmaz. Seneye önemli değişiklikler gerekiyor eğer hedef şampiyonluksa.

Galatasaray (52) : Yönetim'in bir takımı ne kadar kötü hale sokabileceğinin kanıtıdır Galatasaray. Yanlış hoca tercihleri bu takımı bu hale getirmiştir. Sene başında Skibbe'de yanlış tercihti ama artık öyle bir noktaya gelinmiştiki Skibbe'nin sezon sonuna kadar kalması gerekiyordu. Eğer yollayacaksanda yerine geçen seneki gibi içeriden birini getir. Bülent Korkmaz gerçektenden çok küçük düşünen bi hoca. Birde Ertuğrul'a küçük takım hocası deniyordu. Eğer Bülent Galtasaray'ı çalıştırabiliyorsa Ertuğrul'da Milan'ı çalıştırabilir. Zanzi ile bu konuyu konuştuk ve kendisinin çok yerinde bir tesbiti var ; " Üç büyüklerde gördüğüm en kötü hoca" . Sonuna kadar katılıyorum. Rıza'dan da kötü açıkcası. Artık bir şekilde Bursaspor'a geçilmeyip Uefa kupasına gitmeleri gerek. Son iki maçta şampiyonu belirleme ihtimalleri var. Önümüzdeki sene için şimdiden planlamalar girişilmeli ve Bülent'i bu takımın başında tutarlarsa o zaman önümüzdeki senede 0 çekerler bütün kulvarlarda.

Fenerbahçe (48) : Kafa olarak ligi bitirmişler. Akıllarında olan tek şey Kupa finali. Cezalıların dönmesi ve kupayı Beşiktaş'tan daha çok istemeleri kupayı bu sefer almalarını sağlayabilir ancak ne tarftar ne de yönetim kupa ile tatmin olmaz. Yönetimin Aragones'i tutacağını sanmıyorum. Daha Aziz Yıldırım'ın aday olup olmayacağı belli olmadığı için önümüzdeki sezon için planlamalar şimdilik ağır olarak işliyordur. Kongreden sonra hareketlenmeler başlar. Takımdan gitmesi gereken çok isim var. Geçen sene Aziz Yıldırım'ın beğenmediği Zico'nun yürüyerek şampiyon olması gerekirken "Tam benim kafamda" dediği Aragones liderden 12 puan fark yedi. Aziz Yıldırım futbola karışmadığı sürece iyi bir başkan.

Hiç yorum yok: