10 Nisan 2009 Cuma

Kocaelispor - Beşiktaş


Toraman ve Nobre'nin yokluğunda dizilimle de biraz oynamış Denizli. Toraman'ın yerine Zapo'yu monte etmek eyvallah da Nobre yerine Erkan olmamış. Eleştirmiyorum, çünkü maç öncesi Erkan'ı ilk 11'de gördüğümde evet oynamalı demiştim. Erkan aşısı tutmadı. Hatada ısrar etmedi Denizli.

Erkan hatasında ısrarcı değildi ama Bobo hatasında son derece ısrarcı davrandı. Geçen hafta benim bardağım taşmıştı. Bobo gönülsüz, isteksiz. Denizli bardağın dolu tarafını görüyor ve gol kaçırıyor ama pozisyona da giriyor diyor. Bu maçta onu da pek yapamadı. 90 dakika boyunca attığı gol ve Serdar'ın çıkardığı bir kafa vuruşu dışında tamamen etkisizdi.

Kocaelispor'un erken gol bulması, hatta çok erken gol bulması Beşiktaş'ı zora soktu. Gelen erken gole rağmen galibiyetten bir an olsun umut kesmedim. İlk 15 dakika 3 tane yesek kalan 75 dakikaya 4 gol sığdırabilirdik. Kocaelispor oynadığı futbolla galibiyeti koruma güveni vermedi. Agbetu'nun pis burun vuruşu girdi, onun dışında kaleyi tutan tek şutu yok. Taner sakatlanmasa Kocaeli 2. golü de bulabilirdi ama bu da galibiyete yetmezdi.

Beşiktaş, 1-0 yenik duruma düşünce golü bulmak için çok ileri çıktı. Cisse-Ernst hattı olması gerekenden daha ileride kuruldu. Burada kurulunca hücum tazelemek zor oluyor. Defansın uzaklaştırdığı toplar bu ikilinin gerisine düşüyor ve Kocaelispor için kontra atak başlangıcı oluşturuyor. Yeşil-Siyahlılar 9 kişi savunma yapınca kontra atağı bile, bulmaları gerekenden daha az buldular. İlk yarıda Beşiktaş tek kale oynadı ve Kocaeli sadece 2 kez kontra yakalayabildi, hoş Beşiktaş tehlikeli pozisyon bile bulamadı...

Beşiktaş hücuma kalabalık çıkıyor ancak son topu iyi kullanamıyor. Sebebi basit, kanata açılan toplar var ancak içeriye yapılan ortalarda vuracak adam yok. Bobo ceza sahasında çok yalnız kaldı, bu sebeple kanat varyasyonları çok işe yaramadı. Ekrem'in bir kaç tane iyi ortası vardı, ilk yarıda adam yokluğundan kayboldu , 2. yarıda gole en çok yaklaşılan pozisyonlardı.

Ernst için bir paragraf açmak lazım. Şu anda Türkiye'deki en iyi oyuncu diyebilirim. Maçta nerdeyse sıfır hata ile oynuyor. Olumsuz hareketini hatırlamıyorum. Kusursuz bir oyuncu. Beşiktaş yıllar sonra çok doğru bir transfer yaptı. Denizli'ye, Ernst'i Beşiktaş'a kazandırdığı için ne kadar teşekkür etsek azdır.


Dakika 70 olduğunda tek söylenen şey, 5 dakika içerisinde gol bulunursa galibiyet gelirdi. Dakika 75 ve penaltı. Vermese neden vermedin denmez bir pozisyondu. Eline çarptığı aşikar ama eli vucüda yapışık şeklinde de değerlendirilebilirdi. Hakem insiyatifini Beşiktaş'tan yana kullandı ve penaltıyı verdi. Penaltıcı da oldukça ilginç bir isimdi. Zapo. Bu sezonki ilk penaltı golü geldi Beşiktaş için. Penaltıya Zapo gelince, Denizli takımı penaltıya hazırlamış dedim. Bobo gelseydi bunu demezdim...

1-1'den sonra maçın geleceğine şüphe yoktu. Nitekim de öyle oldu. Önce Bobo sonra da Delgado-Ernst-Holosko hattının uç noktası Yusuf. Kayserispor'a atılan golün çok benzeri. 3-1 maç öncesi tahminimdi. İlk yarı 1 ikinci yarı 2 deyip, İddaa'yı gözünden vuran Tolga'ya selamlar...

Kocaelispor 75 dakika dayandı ama beraberliği hakedecek birşey yapmadı. Kaleyi tutan tek topları var. Bu takım kaç haftadır başarılı sonuçlar alıyordu, şaşırdım; Vasatın altında futbol oynuyorlar. Kocaeli'de dikkatimi çeken bir başka nokta da Ross. İskoç oyuncuyu nerden buldular? Türkiye liglerinde daha önce kaç İskoç oyuncu oynadı bilmiyorum ama hiç de hatırlamıyorum. Erasmus öğrencisidir, "Hocam top oynamışlığın var mı?" sorusunun üzerine takıma alınmıştır diye tahmin ediyorum. Bir başka nokta da Yeşil-Siyahlıların göğüs reklamı. Her hafta değişiyor maşallah. Kocaeli taraftarı forma alırken göğüs reklamı ne oluyor acaba? Ya da mağazalarda hangi reklamlı ürünler satılıyor?

Fenerbahçe maçına kadar 2 maç kaldı. Bursaspor ve Eskişehirspor. Kocaelispor maçı için 3 puan yazmıştık, yazdığımızı aldık. İçerde Bursaspor'u yeneceğimizi düşünüyorum. Eskişehir deplasmanı da göreceli olarak daha zor olacaktır. 2 maçta 6 puan, şampiyonluk yolunda çok önemli adım olur.

1 yorum:

Juan y Fer dedi ki...

Hello,
crucial win before the game between Galatasaray and Fenerbahçe, where a defeat will mean to say goodbye to the title
Regards,
http://saqueneutral.blogspot.com/
(a blog about sport in English and Español)