







Hafta sonu ligde 3-0 yenildiği Fenerbahçe'yi 3-1 ile yenerek avantajı eline geçirdi Eczacıbaşı. Naz Aydemir bu takımda oynadıkça, büyük maçları kolaylıkla kazanabiliyor Eczacı. Fenerbahçe içinse Seda'nın ekstra performansı çok önemli bence bu tür maçlarda. Kadrosu iyi Fenerbahçe'nin. Ligde de şampiyonluğa adaylar, kupada ise Eczacı'nın artık bırakacağını düşünmüyorum...





İstanbul derbileri bir başka oluyor. Beklentiler dışında geçrkleşiyor her şey. Hafta içi Avrupa kupasında tur atlayan Eczacıbaşı Zentiva'nın bugün oynanan derbi maçında Fenerbahçe Acıbadem'le başabaş bir oyun bekleniyordu. Beklentiler boşa çıktı ve Fenerbahçe Acıbadem ligde 3-1'in rövanşında, 3-0 kazanarak, önemli ve değerli bir galibiyet almış oldu. 24 Şubat'ta bu sefer de Teledünya Türkiye Kupası'nda karşılaşacak iki takım. Yani 3 kez karşılaşmış olacak iki takım. Eczacı da son zamanlarda Güneş ve Fenerbahçe dışında başka bir takımla oynamaz oldu zaten.:)
Bugün Adana'da 75.000TL ödüllü iki kupa koşusu vardı. Birisi Fairson'un 1,05 ganyanıyla kazanmasına kesin gözüyle bakılan Adana Büyükşehir Belediyesi Koşusu ki Fairson herkesi yanılttı ve 2. oldu. Nerede o Fair Tail'in kızı efsane Fairson dedirtti bugün yarışseverlere. Eski forumunu özletiyor son zamanlarda. Umarım tekrar yakalar formunu. Yarışta plase olmadığı için süpriz olan Beran kazandı. İleri atılıp çok iyi kaçtı, Mehmet Kaya'da açıkçası maestro gibiydi yarışta. 9 ganyan oranıyla oynayanların yüzünü güldürdü Beran.
Günün 2. kupa koşusu Kafkaslı'nın 1,20 ganyanıyla 1.liği kazandığı Vali Kupası Koşusu'ydu. Kafkaslı 3 boy geç başlamasına ve yaşının getirdiği yorgunluğa rağmen tabela serisine hala devam ediyor. Özellikle Bayçora'nın sprint atağına verdiği cevap bana yetti de arttı. Ayabakan yokken Kafkaslı'yı Turbo'yu izleyerek mutlu oluyorum ben de işte böyle...




"I am fine in Lyon and I want to win the Champions League with my club. However, one day I would like to compete in another league. I like Real Madrid, Barcelona, AC Milan and Inter Milan. I would also like to win the World Cup in 2010".
Önce taraftarın gönlünü kazanma yoluna gitmiş, kulübümle Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak isterim gibi kendisinin de inanmayacağı şeyler söylemiş. Olsun Lyon taraftarını mutlu eder bu sözler. Bizim evladımız helal olsun der bağırlarına basarlar. Sonra da son derece zekice, Kemal Unakıtan ceketini giyerek Real Madrid-Barcelona- İnter ya da Milan da oynamak isterim demiş. Yapma Benzema, bu dediğine kargalar bile güler. Bir insane ya Reallidir, ya Barçalı, ya Milanlıdır ya da İnterli. En azından Arshavin Barça defteri kapandıktan sonra Realliyim demişti…
Eczacı-Güneş kapışmasının Avrupa ayağındaki 2. maçında Eczacı'nın 3-2'lik galibiyeti, tur atlamasına yetti de arttı. 1/12 turunu geçen ve 6 takımlı playoff etabına çıkan Eczacıbaşı Zentiva'nın dışında, bugün oynanacak maçta ise Türk Telekom 1 set aldığı takdirde yine ilk 6 içine adını yazdırmış olacak.





Bu arada Lebron'da 2010'da Smaç yarışmasına katılacağını söyledi. Eh artık Kobe veya Vince Carter katılmadığı sürece şampiyon belli. Rakipleri nasıl smaçlar yaparsa yapsınlar her sene tekrarlanan jüri rezlaleti yeniden yaşanır ve Lebron'dan daha iyi smaç yapan başkaları olsada o ödül Lebron'a gider bir şekilde. Bu yüzden Rudy seneye katılmasın sakın. Neyse ki Lebron yarışmanın hakkını verirde en azından gerçektende güzel smaç yapan bir oyuncu yarışmayı kazanır.
Geçen hafta içinde bir kaç önemli gelişme yaşandı at yarışı dünyasında. Öncelikle bir kupa koşusundan bahsedeyim. 12 Şubat günü Ali Karabucak koşusu, Adana Yeşiloba Hipodromu'nda koşuldu. 1500m kum pistte, 4 ve yukarı yaşlı İngiliz atlarının mücadelesinde, jokey Arslan Birdal ile "Sarı Lira" isimli at boyun farkıyla kazanmasını bildi. Özellikle son 400'de başladığı sprintine, Enteresan ve Mummy's Love karşılık veremeyince ve sprinte geç kalkan Beran'ın da foto finişe boyun farkıyla arkada girmesiyle kazandı Sarı Lira. Böylece 3 yarışlık 1.lik serisini devam ettirmiş de oldu. Bu arada Ali Karabucak ile ilgili kısa bir bilgiyi de aşağıda verdim (Kaynak:TJK.org.tr). Bahsetmem gereken önemli bir gelişme de sanırım yarın İzmir'de koşulacak olan Nejat Evliyazade koşusu. 1400m kum pistte koşulacak olan yarışa 4 yaşlı arap atşarı katılıyor. Tabi ki de koşan atların arasında Turbo'nun olması da, koşuyu daha bir önemli kılıyor. Turbo bu yarışta Karataş'sız koşacak. Jokeyi Yalçın Akağaç bu koşuda. Karataş neden yok diye sorabilirsiniz. Kendisi 11-17 Şubat arası cezalı. Nedeni ise son 300m'de rakibine çarpması ve hatalı kulvar değiştirmesi. Bazen oluyor böyle şeyler. Ceza almamış jokey yoktur bu tür nedenlerden. Neyse, Karataş'sız Turbo bakalım nasıl bir yarış koşacak. 16. koşusu ile kariyerinin 3. farklı jokeyi Akağaç. 16/16 yapabilecek mi diye sormuyorum bile aslında. Ayağı düz bassın, bu gurupta onu zorlayacak bir at yok. Rakip olarak Darbe ve Sonalp gözüküyor. Ama ancak 2.lik için çekişirler gibi geliyor bana. Yarın göreceğiz. Yarışla ilgili bilgilendirmeyi buradan yapacağım.
Son olarak Akdeniz Jokeyler Şampiyonası'ndan bahsedeyim. Farklı ülkelerde gerçekleştirilen şampiyonada yine farklı ülkelerden atlar ve jokeyler koşuyor. Her koşu için puanlar veriliyor ve sonunda en çok puanı alan jokeyin ülkesi ve kendisi kazanmış oluyor. Bu yıl Sermet Altındağ temsil ediyor bizi turnuvada. Ayrıntıyı linkte bulabilirsiniz.
ALİ KARABUCAK
Türkiye Jokey Kulübü’nün eski başkanlarından H. Basri Karabucak’ın babası merhum Ali Karabucak, Çukurova Bölgesi’nin atçı ve yetiştiricilerinden biri olarak yarışçılığımızın gelişmesine büyük katkılarda bulunmuştur. Kendisini anısına düzenlenen bu koşu vesilesi ile bir kez daha saygı ve rahmetle andık.
Bugün CEV Indesit Bayanlar Voleybol Avrupa Şampiyonlar Ligi maçları oynandı. Avrupa kupasında Türk derbisi maçında Eczacıbaşı Zentiva Vakıfbank Güneş Sigorta'yı üstün bir oyunla 1-3 yenerk ilk maçı kazandı. Maç boyunca Eczacı'nın üstün oyunu vardı. Özellikle Eczacıbaşı'nda Vesna ve Nancy üstün oyunlarıyla maçın kazanılmasında büyük rol oynadılar. Maçın başından itibaren servis taktiklerini çok iyi kuran ve kullanan Eczacı, Güneş'in de servis atışlarına karşı bir çözüm bulamaması sonucu rahat kazandı açıkçası. Bu maçta Neslihan'sız oynamaları belki de Güneş'in dezavantajı oldu. Diğer oyuncuların Grün'ü de yeteri kadar besleyememesi, Maculewicz'in çabası da yeterli olmayınca maç koptu. 2-0'dan sonra 2-1 olması bir umut olmuştu ama 4. sette Eczacı maçı bırakmadı. Güneş'te hastalıktan dolayı Elif'in yeterli performansı verememesi de maçın skorunu etkiledi diyebiliriz. Elif'siz bir Güneş yeterli olamıyor bunu bugün görmüş olduk. Grün üzerinden doğru düzgün bir oyun oynamadılar bugün, böyle bir oyuncun varsa değerlendirmeye bakacaksın. Gerçi Eczacı'nın servislerine de çözüm bulamadıkları için, adam akıllı bir set oyunu yapamadılar, topu öldürmeyi başaramadılar. Seride 1-0 önde olan Eczacı büyük avantaj sağladı. Haftaya çarşamba kendi evindeki maçta düğüm çözülecek.
Türk Telekom ise öylesine rahat kazandı ki, hani beklentilerden iyiydi bugün. 3-0 net bir skor ve ikinci maç için büyük avantaj. 69 dakikada biten maçın rövanşı haftaya perşembe ve Türk Telekom'un artık ilk 8'e kalması garanti gibi...



