25 Aralık 2008 Perşembe

Turbo.. Turbo.. Turbo..

Ayabakan'ın şampiyon at olup çıkması sonrası, acaba Kafkaslı'yı geçebilir mi soruları kafalarda dolanmaya başlamıştı. Sorular sorula dursun, piste çıkan Ayabakan cevapsız bir soru bile bırakmadı. Evet gerçek şampiyon Ayabakan'dı. Tam bu düşünceler hakimken, yeni bir arap tayı geliyordu ağır ağır. Adı Turbo, sahibi fanatik Eskişehir'li Erdin Düzarat'tı. İlk yarışını koştuğunda tay, kimse beklemiyordu uzak ara kazanmasını. Herkes şaşırmıştı. Tay her koşuya favori çıktı, kazandıkça kazandı. Ankara demedi, İzmir demedi, İstanbul demedi, kum demedi, çim demedi... Karataş'ın siyah-kırmızı formasıyla, tam 13 yarışı kayıpsız atlattı. Artık akıllarda tek soru vardı. Acaba Ayabakan'ı geçebilir mi? Yarışseverlerin bir kısmı Turbo derken, büyük kısmı Ayabakan efsanesinin geçilmeyeceğini düşünüyordu. İki tarafta geçlüydü, ta ki Ayabakan'ın akılalmaz sakatlığına kadar. Şimdi malesef podyum Turbo'ya kaldı. Şimdiden efsane denilmeye başlayan Turbo'nun rakipsiz kalması iyi mi kötü mü bilemiyorum ama 13 yarışın 11'ini 'uzak' ara kazanmış bir atı izlemek ayrı bir keyif verecek... Umarım Ayabakan'a benzemez, ayağı sağlam basar...

2 yorum:

Her Yol Roma dedi ki...

s.akdı da "jübile"sini yaptı. onu da yazacak mısın?

Adsız dedi ki...

yazmayı istemiştim aslında ama benden önce saygı duyduğum bir yazar tarafından yazıldı. üzerine daha ne yazılabilir ki?
aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

http://vliegendenederlander.blogspot.com/2008/12/imparator-veda-etti.html