27 Şubat 2011 Pazar

Futbol ve saç stayla


Daha önce futbolun unutulmayan kel oyuncularını yazmıştım. Şimdi de saçı olan ama ah keşke olmasaydı da görmeseydik dediğimiz oyunculara bakalım. Sonrasında da hazır saç konusuna girmişken, saçıyla hafızalara kazınmış oyunculardan bahsedelim.

Bu saç ne abi deyince akla ilk gelen isin Taribo West. Kendisi aynı zamanda bir CM efsanesidir. Saçını görene kadar kadromda çok yer vermiştim ama o tanımsız saçını gördükten sonra bir daha listeme giremedi. O enteresan saçını bir de boyardı Nijeryalı. Marjinal bir arkadaş.


İkinci konuğumuz gerçek Ronaldo. 2002 Dünya Kupası'ndaki arkası sıfır, önü beş numara traşı unutulmazlar listemizde. Ronaldo'dan görüp saçını aynı stille kestiren Hasan Şaş'a da selam edelim. Üçüncü isim Bacary Sagna. Sarışın siyahi futbolcuyu oldum olası sevmem. Bir de örgülü sarışın siyahi olunca listeye alırım seni Sagna. Biri bu adama bu saç stilinin yakışmadığını söylemiyor mu diyeceğim ama takım arkadaşı Song'u düşününce takımın çok farklı düşünmediğini anlıyoruz.

Benim sevdiğim ama çoğunluğun sevdiğini düşünmediğim bir saç stili de Fellaini'de. Sayın Moyes, adama berber parasını ver gözünü seveyim. Everton'daki Saha hatırlarmasını yapıp Chelsea'ye geçelim. Didier Drogba ve iğrenç saçı. Drogba'nın saçını ben şöyle tanımlıyorum: jöleli saçı 2 gün yıkamadıktan sonra üstüne bir daha jöle sürersin ya. İşte o.

Sonlara bıraktık ama listede ilk sıralarda yer alacak, hatta zamanla West'i zorlayacak potansiyele sahip adam Balotelli. O saçını bugün bir de sarıya boyatmış. Görmeyin. Görmemeniz gereken bir başka isim de Lescott. İlk gördüğümde televizyonu kapatmış kendime gelmekte zorluk çekmiştim. Şöyle eskilere gidip 90'lı yılları hatırlayalım. Roberto Baggio. Kendisini çok severim ama saçı iyi değildi. Fakat her şeye rağmen o stilin Baggio stili olduğunu bilmek güzel.


Saçıyla hafızalara kazınmış bir başka isim de Edgar Davids. Turuncu gözlüğünün gölgesinde kalsa da saçları güzeldi. Yakışıyordu Hollandalıya. Vatandaşları Seedorf, Gullit, Rijkaard'ı da anmadan geçmeyelim. Carlos Valderrama ve sarı saçları. Bana yıllarca Yeni Türkü'nün solistini hatırlattı. Daha doğrusu o solist bana Valderrama'yı hatırlattı. Güzeldi saçları, güzel günlerdi. Annemiz saçımızı öyle uzatmamıza izin vermese de, mahallede Valderrama olmak için iyi bir nedendi o saçlar. 90'lardan bir başka isim de Alexi Lalas. Mahallede Lalas olmak için sağlam sakal, öncesinde de sağlam yürek lazımdı. Lalas'ın Metal bir grubun solisti olma ihtimali çok yüksek. Belki öyledir de.


Hafızalarda kalan bir başka isim de bir dönem ülkemizde de oynayan, hatta bir takım elbise firmasının mankeninin aynısı olan (reklam vermek istemediğimden değil, firmanın adını hatırlamadığımdan isim vermedim) Xavier. Akılma gelen bir başka isin de Arjantinli Caniggia. Batistuta da bu klasmandan listeye girsin. Son olarak da Puyol'u ekleyelim. Bir sonraki yazıda da karizmatik futbolcuları hatırlayalım.

Hiç yorum yok: