27 Temmuz 2010 Salı

Ömer Seyfettinler, Dede Korkutlar


Dün Guti'yi getiren telefon görüşmesi başlığı altında anlatılan safsatadan sonra bugün yeni bir bomba daha patladı...

Önce dünkü o meşhur hikayeden bahsedelim. Bunu yazarken gerçekten ne hissettiler, ne düşüdüler bilmiyorum. İnsanların inanacağını düşündüklerini sanmıyorum. En azından öyle ümit ediyorum. Yok biri iyi polisi oynamış, biri kötü adamı oynamış, Schuster iyi ki de kandırmışlar beni demiş... Bunları geçtim, yok ben 2 milyondan fazla vermem sana ama hadi 2.4 olsun demiş, 100.000'de başkan cebinden vermiş, Guti de fedakarlık yapmış sonra Tamam o zaman. Anlaştık demiş... Falan filan... Hayal gücü güçlü bir arkadaşın kaleminden çıkan muazzam eser... Son kısımlar zaten tam bir kurbanlık pazarlığı, tek eksiği el sıkışıp, anlaşma yolu aramaları... Sanırım onu da Guti bilmediğinden detaya inmemişler... Bu arada konuşmanın tamamını okuduğumda İyi polis ve kötü adamın yanında Guti'ye biçebildiğim tek rol aptal sarışın...

Şimdi de bugün bir çok sitede gördüğüm "Şimdi de sırada siyahi bomba var" haberi.. Allah aşkına nedir bu? Yazacak şey bulamadığınız için mi yazıyorsunuz bunları? Yok Beşiktaş, Pascal-Ferdinand ruhunu arıyormuş da o yüzden şimdi de bir siyahi oyuncu arıyormuş. Böyle bir şey varsa, ben o düşüncedeki kişinin aklından şüphe ederim. Bu mudur transfer politikası? Bir de haberde siyahi yıldızlar listesi verilmiş. Aralarında bir de Harewood var ki kim hatırlayıp da, listeye eklediyse gözlerinden öpüyorum...

Bu olay bana Kemal Sunal'ın filmini hatırlattı. Şu yüzünü boyayıp basket takımına girip başarılı olduğu, sonra coach öptüğü zaman boyasının belli olduğu ve takımdan atıldığı film. Sanırım birileri o filmin etkisi altında kalmış...

Hayal gücü güçlü arkadaşlara ülkenin başka sektörlerde ihtiyacı var. Özellikle Ar-Ge çalışmalarına böyle arkadaşların öncülük etmesi ülkemizin geleceği açısından mühimdir. Ya da en iyisi, bildikleri sektörden de kopmayıp, yazsınlar. Yeni Ömer Seyfettinler, Dede Korkutlar çıkaralım...

Hiç yorum yok: