14 Kasım 2010 Pazar

Juventus 1-1 Roma


Spormax'a teşekkür ederim. Serie A heyecanını bize sunacak. Üstelik HD kalitesinde. Hoş ben o güzellikten yararlanamayacağım ama olsun. Onun tadına varacak insanların da olması güzel...

Spormax dükkanı da sağlam bir haftayla açtı. İtalya'da ilk 6 sıra birbiriyle oynuyor bu hafta. Bu maçlardan biri de Milano derbisi. Derbi bugün oynanacak. Dün Juve-Roma vardı. Ranieri sonrası soğuduğum Roma ile çocukluk aşkım Juve. Eğer-10 12 yaşlarındaysanız Del Piero'yu sevmeme lüksünüz yok...

Juve eski Juve değil. Belki çok uzun bir süre de olamayacak. Bunu böyle kabullenmek gerekiyor. Eldeki yağ, un, şeker ile yapılabilecek helva bu. Bazı rötüşlerle takım daha iyi hale gelebilir ama eskisi gibi olamaz. Roma daha oturmuş bir takım. Hatta geçen seneki performansın üstüne bu yıl daha yukarılarda olmalarını beklerdim. Maçın genel hakimi Roma'ydı. Bunu pozisyon sayılarına bakarak söylemiyorum, topa sahip olma, oyuna hükmedebilme yaklaşımına gidiyorum. Roma'nın ortasahasındaki Greco, De Rossi, Simplicio üçlüsü Aquilani, Marchisio, Melo'ya göre ağır bastı. Bu bölgeye hakim olan Roma daha çok top yapan taraf oldu. Roma'nın ileri üçlüsündeki Menez, Vucinic ve Totti'den hiç biri target striker değil. Hiç biri tam bir santrfor değil. Adriano bu bölge için daha doğru bir adam. Roma kalabalık ortasahasıyla daha çok top kazandı ama gol yollarında bu verimliliği gösteremedi.

Juve'de ise ileri üçlüde Pepe, Quagliarella ve Iaquinta vardı. Roma'ya göre daha gole yakın bir hücum hattı. Krasic'in yokluğu bu maçta fazlasıyla hissedildi. Sene başındaki Krasic bu maçta Juve'yi bir adım öne taşıyabilirdi. Iaquinta ise kesinlikle bu takımın santrforu değil. Çok pozisyon harcıyor ve ofsayta fazla düşüyor. Satılan Trezeguet çok daha verimli olurdu diye düşünüyorum. Quagliarella ise tam aranan kan. Akıllı, iyi koşu yapan ve iyi şut çeken bir adam...


Iaquinta'nın muhteşem golüne, Totti'nin penaltısı ile karşılık geldi. Penaltının penaltılılığı tartışılır. Bence penaltıdan biraz önce Mexes'in indirildiği pozisyon daha penaltıydı. Maçın en güzel yanı ise uzatmaların son dakikasında Juventus'un kazandığı frikikte, yarası kanayıp yüzü kan içinde kalan Chiellini'nin sahada kalmak istemesi ve hakemin onu çıkarmak istemesiydi. Chiellini bir ara çıkmak istemediği için "Madem çıkıyorum, ahan da yürüyemiyorum" deyip sahaya yatması ve sağlık ekiplerinin onu sahada tedavi etmesi amcak sonrasında sağlık ekibiyle birlikte çıkmak zorunda kalışı da görülmeye değerdi.

Maç sonu hakem Rizzoli, Chiellini ile sohbet ederken muhtemele o pozisyonu değerlendiriyorlardı. İkisi de eğlenerek o anki psikolojilerini paylaşıyordu. Aklıma Bünyamin Gezer geldi o an. Sonra kabus gördüğümü anladım, gözlerimi kapadım ve yattım.

Hiç yorum yok: