27 Ekim 2009 Salı

Bülent Kocabey & Formaya Saygı


Futbolcu olsam heralde maç sonuna doğru rakibin sevdiğim oyuncunun yanına gider maç sonrası ona denk gelmiş gibi formamı onunla değiştirirdim. Valladolid'in forvet oyuncusu olsam, maçın sonunda yavaştan Cristiano Ronaldo'ya yaklaşır hakemin düdüğünü beklemeye koyulurdum. Düşüncem çok amatörce olabilir; ancak bunu yapan futbolcunun da varlığına kalıbımı basarım...

Bir futbolcu için forma biriktirmek en güzel anılardan biri olsa gerek. Futbolcu olsaydım, eşim ne derdi bilmiyorum ama evimin bir odasını sırf bu hatıralara ayırırdım..

Düşünün ki altyapısından yetiştiğiniz takımla oynuyorsunuz. O dönemin şartları sizi başka takımlara yollamış, yollar ayrılmış, belki gönüller de... Maç sonrası eski takımınızın formasını almışsınız ve soyunma odasının yolunu tutmuşsunuz. Taraftarın gazına gelip o formayı atar mısınız?

Ben atmam. Bence kişilikli futbolcu da atmaz. Kimisi o formayı hiç almam deyip formayı almaz. Saygı duyarım ama formayı alıp atıyorsanız gösterebileceğim saygı yoktur. Kişiliğini yıllarca en fazla sorguladığım Tümer Metin bile atmazdı o formayı...

Bülent Kocabey. O formayı atarak ne kazandın? Taraftarın gönlünü mü?

Beşiktaş yıllar önce onu göndermekle çok doğru bir iş yapmış. Yetenekli olabilir -ki aman aman yetenekli, vazgeçilmeyecek biri değil- ama Bülent hiç bir zaman büyük futbolcu olamaz. Büyük futbolcu dediklerimizin hiç biri bunu yapmazdı...

Hiç yorum yok: