14 Temmuz 2009 Salı

Nerdeydik?


Blog bayadır uyku modunda. Ben tatile çıktım ve interneti anca bağlattım. E tabi evin yapılacak bi sürü işi olunca internete girmek pek mümkün olmuyor üstelik bloga yazacak gayrette gelmiyor o yorgunlukta.

Yazmayalıda birçok olay olmuş ilgi alanlarımızda;



NBA' de birçok hareketlilik yaşandı. Bunların en önemlileri ; Artest'in Lakers'a gelmesi, Carter'ın Orlando'ya takas olması, Hido'nun Toronto ile imzalaması, Rasheed Wallace'ın Boston'a gitmesi, Jefferson'ın Spurs'a takas olması ve Shaq'ın Cleveland'a takası. Bu takaslardan sonra eğer Lakers Odom'u elinde tutabilirse o zaman şampiyonluğun en büyük adayı olmaya devam edecek. Orlando'nun güç kaybettiğini düşünüyorum. Boston bu sene oyuncularının sağlık durumlarında bir problem olmaz ise doğuda en büyük favori. Cleveland ise hala overrated bir takım ve normal sezon içinde bunu göremeyiz yine belki ama playoff'ta çok zorlanacaklar.


Süper ligdeki takımlarımızda birçok transfere imza attı ve bunların devamıda gelicek gibi. Öncelikle Şampiyon Beşiktaş'tan bahsetmek gerek tabi. Nihat transferi çok önemli bir transfer zira Beşiktaş'ın yerli oyuncularının kalitesini arttırması gerekiyordu. Topuz olmadı Nihat geldi. Nihat bir sene oynayıp bir sene sakatlıktan yatan oyuncu moduna girdi iyice ve bu sene oynama senesi Nihat için. Bu ligde büyük iş yapar Nihat.İsmail Köybaşı'nı hiç izlemedim ve Beşiktaş yönetiminin ne kadar izlediğinide bilmiyorum ancak verilen para alternatifiniz Üzülmez olsa bile çok fazla bir meblağdır. Yabancı transferlere girmeden önce Demirören'in 3 sene önce yabancı kontejyanının artmaması için ne kadar yayagara kopardığını hepimiz biliyoruz ama şimdi kendisi yabancı kontejyanını açmak için oyuncularını zorla yollamak durumunda kalıyor ve artık kontrat dondurma yolunada gidiyor. Bana çok ironik geliyor açıkcası. Ferrari geçen seneki yanlış olan Zapo transferinin düzeltilmesi ancak yapılan hata Beşiktaş'a önemli bir maliyet getirdi. Ancak Ferrari Beşiktaş'ın defansını toplaması açısından önemli bir transferdi zira şampiyonlar liginde o defans utanç verici yeni sonuçlar doğurabilirdi yine.



Fenerbahçe transfere hızlı girdi. Topuz ve Özer hamleleri yerli oyuncularının kalitesini arttırmak açısından önemli. Sağ kanatta fazla oyuncu birikti deniyor ancak iki oyuncuda orta sahanın bir çok yerinde forma giyebiliyorlar ve Daum'un sol kanatta ters ayaklı oyuncu oynatmayı sevdiğide bilinen bir gerçek. Bilica kalieli bir defans ve topu oyuna sokabilen yapısı ile önemli bir oyuncu olacak Fenerbahçe için. Yanında kimin oynayacağı ise hala belli değil. Lugano'nun geri dönme durumu var deniyor. Edu ile sanırım yollar ayrılacak. Yabancı transferinde ilk hedef önlibero. Poulsen iyi bir tercih ancak oyuncu gelmek istemiyorsa çokda üstünde durmamak lazım. Sol açık ve Guiza'nın durumuna göre bir forvetde alınabilir.



Galatasaray Frank Rijkaard ile 4-3-3 sistemine geçiş için kolları sıvamış durumda. Servet'in gitme durumuna göre alınan Gökhan Zan ilk on bir başlayacak ise Galatasaray için önemli sıkıntılar var demektir. Hem Servet hem Gökhan Rijkaard'ın sevdiği topu oyuna sokabilen tipte defans oyuncuları ile alakaları yok üstelik ikiside ağır oyuncular olduğu için yine Rijkaard'ın sevdiği bir şey olan defansı öne çıkarmak önemli riskler taşıyor Galatasaray için. Bunun dışında Arda'nın bir iç oyuncu haline gelmesi ne kadar doğru bilemiyorum. Geçen sene Arsenal'de Wenger'in Nasri'yi içerde oynatmayı denemesi ve bunun iyi sonuç vermemesi tarz olarak Nasri'ye benzettiğim Arda içinde kötü bir sinyal açıkcası üstelik şutu zayıf olan bir oyuncu için içte oynamak önemli bir handikap bana göre. Keita transferi güzel bir transfer. Sevdiğim kanat-forvet oyuncularından biri. Önemli katkılar vereceğini düşünüyorum.



Son olarak diğer yazar arkadaşlarıma sesleniyorum; Uyanın lan! özellikle de sen Zanzi!

Hiç yorum yok: